Cetvelleri kırmak
Türkiye'nin güvenliği, istikrarı ve jeopolitik hedefleri bakımından Suriye'nin önemi büyük. Bu nedenle Suriye İç Savaşı'nın ilk günlerinden itibaren ciddi sorunlarla mücadele etmek durumunda kalmış, terörizmden sığınmacı sorununa ve kendi iç politik kutuplaşmasına kadar Suriye'nin iç gündeminin bir şekilde bir girdap gibi içine çekilmiştir. Büyük sorunlar yaşasa da bu süreçten pek çok bakımdan olumsuz etkilense de başka devletlerin savrulup gideceği bir türbülansta Türkiye güçlü bir şekilde ayakta kalmayı bilmiştir.
Suriye'nin Türkiye için herhangi bir yer olmadığını bu yakın geçmiş bize gösterdi. Bu nedenle son 10 günde Suriye muhalefetinin ilerleme kaydedip rejimi çökertmesi sürecini de sonrasında yaşanacakları da Türkiye'den bağımsız düşünmek mümkün değil. Çünkü Türkiye için Suriye herhangi bir yer olmadığı gibi Türk devleti de herhangi bir devlet değil. Bugün Suriye Devrimi'nin zafere ulaşması da PKK koridorlarının çökertilmesi de bunun ispatı.
Bu aşamada Türkiye için dikkate alınması, üzerine stratejiler üretilmesi gereken birinci konu Suriye'nin geçiş sürecinde ABD İsrail gibi aktörlerin empoze edeceği şekilde PKK YPG'nin sözde bir meşru aktör hüviyeti kazanmasına engel olmaktır. Bu da diplomatik ve siyasi alanda verilecek bir mücadeleyi işaret etmektedir.
Bu geçiş sürecinde atılacak önemli adımlardan birisi de PKK'nın Suriye'den tamamen sökülüp atılması olacaktır. Bunun Türkiye'nin müdahalesi olmadan bizzat Suriye Millî Ordusu'nun sahadaki mücadelesi ile gerçekleşmesi hatta PKK'nın kendisinin işgal ettiği toprakları terk etmek zorunda bırakılması kuşkusuz en ideal senaryo olacaktır.Nitekim Tel Rıfat, Halep ve en son da Münbiç böyle kurtarılmıştır.
Suriye'nin geçiş sürecinde Türkiye için esas dikkate alınması gereken (ama kamuoyunda çok da fazla gündeme getirilmeyen) nokta da yeni yönetim yapısında her etnik veya mezhebi grubun temsil edilmesi söz konusu olduğunda Suriye Türkmenlerinin yeni yönetimde belirleyici bir ağırlığa sahip olmasının garanti altına alınması olacaktır. Irak'taki süreçten de dersler çıkarılıp Irak Türkmenlerinin yaşadığı akıbetin benzerinin önüne geçmek gerekmektedir. Pek konuşulmasa da Suriye'de milyonlarca Türkmen'in varlığının siyasal temsili önemlidir. Türkmenlerin bir bütün olarak hareket etmesinin sağlanması da yine bu bakımdan olmazsa olmazdır.
Benzer bir şekilde Türkiye'deki sığınmacıların güvenli bir şekilde istikrarın sağlandığı bir ortamda ülkelerine dönüşü de bu noktada Türkiye'nin dikkatle izleyeceği bir süreç olacaktır.
Unutulmamalı ki ABD ve Rusya gibi küresel aktörlerin çok uzaklardan geldiği, İran ve İsrail gibi bölgesel aktörlerin egemenlik mücadelesine giriştiği bu topraklar 9 asır Türk toprağı olmuş eski vilayetlerimizdir. Türkiye'yi güvenlik başta olmak üzere pek çok bakımdan doğrudan ilgilendiren bir yerdir. Dolayısıyla Türkiye'nin burnun dibinde, tarihsel hinterlandında Türkiye olmadan bir ameliyat yapılmasına Türkiye müsaade etmeyecektir.