15 Temmuz'un konuşulmayan hikayesi: Kadın direnişi

Bugün Türk tarihinin en önemli günlerinden birinin yıldönümü. Türkiye'nin bağımsızlığının ve demokrasisinin ABD aparatı FETÖ'cü darbecilere karşı sivil bir direnişle savunulduğu gün. Türkiye üzerindeki dış ve iç vesayet yapılarının yıkıldığı, darbecilerin Türk milleti tarafından yenilgiye uğratıldığı demokrasi ve bağımsızlık devriminin yıldönümü.

Daha önce bu köşede 15 Temmuz'un dış politika bağlamına, 15 Temmuz'un sosyolojik dinamiklerine, 15 Temmuz'un kültürel hegemonya boyutuna ve 15 Temmuz anmalarına dair birçok yazı yazıldı.

Bugün ise 15 Temmuz'a dair neredeyse hiç temas edilmeyen bir boyutu tartışmaya açmak istiyorum.

15 Temmuz'da darbecilere karşı kahramanlık yapan pek çok isim bugüne kadar anlatıldı. Elbette, onları anlatmak üzerimize bir vazife ve o kahramanları ne kadar anlatsak az...

Diğer yandansa 15 Temmuz'da darbecilere karşı direnip demokrasi ve bağımsızlık destanı yazan kadın kahramanlardan yeterince bahsedilmedi.

Daha ilk anda köprüyü kapatan darbecilere meydan okuyan, vurulma pahasına üzerlerine giden kahraman kadının adını kaç kişi biliyor

Tankların yolunu kesen, korkusuzca vatanseverlik tarihi yazan kadın kahramanlardan kaç kişi haberdar

FETÖ'cülerin uçakları pistten kalkamasın diye kendi ekinlerini yakıp hava üssünü dumana boğan kadın köylüleri anlatan oldu mu

Gölbaşı'nda F-16 bombalarıyla yakılarak şehit edilen kadın polislerimizin isimlerini ne kadar duyduk

Kadın şehit ve gazi sayısını ne kadarımız biliyor

Bunları bilmiyoruz çünkü o kadın kahramanlar Batı'nın küresel kültürel hegemonyasının öne çıkaracağı kadın profiline uymuyordu. Üstelik içimizdeki Batıcılar da o kadınları anlatmayıp karartma uyguladılar. Dahası PKK'lı kadın katilleri moda dergilerine kapak yapan Batı medyası 15 Temmuz sonrası darbeye karşı mücadele eden herkesi, başta da kadınları itibarsızlaştırmaya çalıştılar.

Önce bırakın 15 Temmuz'u, Türkiye'de bile yaşanmamış bazı videoları veya fotoğrafları servis ederek dezenformasyon yaptılar. Sonra sokağa çıkıp demokrasi adına mücadele veren kitleyi sanki ya kuru kalabalıklar ya da radikal bir grupmuş gibi resmetmeye çalıştılar.

Yetmedi, utanmazca kara propagandanın dozunu arttırdılar. "Türkiye'de yaşanmaz", "gençler ve kadınlar Türkiye'yi terk etmek istiyor" kurgu haberleriyle bugün bile devam eden bir kampanyanın fitilini ateşlediler. Çünkü Batı ve aparatları Türkiye'yi ele geçirememişti ve bunun intikamını almaları gerekiyordu.

15 Temmuz'a giden yolda İslam ve Türk düşmanı olduğu kadar kadın düşmanı da olan terör örgütü FETÖ'nün kumpaslarıyla intihara sürüklenen kadın üsteğmenin, hayatı bitirilen kadın yarbayın ve diğer mağdur kadınların hikayesi de anlatılmamıştı.