Ortalık toz duman. Rusya-Ukrayna Savaşı derken, şimdi de bölgeyi ATEŞE ATMAYA MEYYAL İran-İsrail Savaşıyla yüzleşmekteyiz. Karşılıklı füzelerin havada uçuşması, bölgedeki gerilimi hat safhaya ulaştırmış durumda. Peki, "bu güne dek birbirlerine olan düşmanlıklarıyla, at oynatan bu iki devlete ne oldu da savaşa tutuştu" derseniz "İran'ın nükleer silah programı", söylenenlere göre Fakat ABD'yi Pasifikten uzak tutma niyetiyle, Rusya-Ukrayna Savaşına sokmak isteyen iradenin, başaramayınca AYNINI BURADA DENEDİĞİ de muhakkak. Tabi "Esed rejimini koruyamayan, Irak'ta pasif kalan, bölgesel denklemdeyse farklı durmak zorunda olan bir İran'ı, REJİM DEĞİŞİKLİĞİNE İTMENİN" de, diğer sebepler arasına yazılması mümkün. Özetle değişecek İran Rejimiyle, bölgede yeni bir kurgu planladıkları net. Keza Zalim İsrail'in İran halkına, sürekli yaptığı "AYAKLANMA ÇAĞRILARI" bunu bariz ispatlamakta. Hatta Tel Aviv'in İran'daki sivilleri, İsrail'deki yerleşim yerlerinin vurmasından sonra bombalamaya başlaması da bu bağlamda değerlendirilebilir. Anlıyacağınız tam bir psikolojik operasyon. Zira SOYKIRIMCI İSRAİL' de SİVİL HASSASİYETİN OLMADIĞINI, çocukların bile bildiği sır sayılmaz.

Hal böyleyken yazılı, görsel ve sosyal medyada, bir kafa karışıklığı olduğuna şahitlik ediyoruz hepimiz. Yanlış anlaşılmasın! Etki ajanlarının giriştiği, algı operasyonlarından bahsetmiyorum. Elbette samimi, duygusal ve yerli bir akıl ile çözümlemeye çalışan insanların, yorumlarını sizlerde duymuşsunuzdur. Eski İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın; "Afganistan'da ve Irak'ta ABD'ye yardım ettik. Neden bunu bize yapıyorlar" ifadelerine atıf yapan da var, Rejimin Esed ile beraber Suriye'de işledikleri cürmü yazan da Bugün İsrail ile iş tutan PKKPJAK'ı, "Rejimin düne kadar Türkiye'ye karşı desteklediğini" dile getirenler de cabası. Lakin yorum yaparken büyük resmi, olası bölgesel etkileri ve Devletimize yansıyacak muhtemel gelişmeleri, rasyonel biçimde irdelemek çok önemli. Her şeyden öte, İran halkının MÜSLÜMAN ve bizim KOMŞUMUZ olduğu gerçeği burada unutulmamalı. O yüzden taraflardan biri Siyonist İsrail ise, İran Rejiminin hoş olmayan geçmişine rağmen tavır takınmanın, daha doğru olacağını göz ardı etmemek gerekir. Sonuçta "asıl tehlikenin Türkiye olduğunu" defalarca dile getiren Siyonist çevreleri, yok saymanın hata olacağı kesin.

Ancak gelinen noktada İsrail'in cephede YALNIZ KALINCA, ne hale düştüğü artık bariz ortada. Neticede kevgire dönen demir kubbesi, bunu tartışılmaz kılıyor. O nedenle Derin ABD ve diğerlerinden aldığı lojistik desteğin, fazlasını talep ediyorlar çaresiz. Kaldı ki Trump'un şimdilik; "BİZ SAVAŞTA YOKUZ" ifadelerine karşı, Netanyahu'nun algı operasyonlarına soyunup, ABD'yi CEPHEYE KATMA çabası yadsınamaz konumda. Nitekim en son yaptığı; "İran'ın 8 bin km menzile sahip, balistik füzeler geliştireceği ve ABD'nin doğu kıyısını vurabileceğini" açıklaması da zaten özetle bu demek. Lakin Trump, "ABD Derin Devletine ve Siyonist Lobiye dayanabilir mi" Zor olsa da zaman gösterecek Ama ABD çatışmalara katılırsa şayet, bölgede KAOTİK BİR DÖNEMİN başlayacağı aşikâr. Bu sebeple Türkiye'nin sağduyusu, diplomasiyi etkin işletmesi ve ABD ile İran'ı aynı masaya oturtma azmi, çok ama ÇOK DEĞERLİ. Çünkü bu ateşin yayılmasından, her kes kadar bizim de maddi ve manevi zarar göreceğimiz muhakkak. Özellikle de Terörsüz Türkiye'yi istemeyen odakların, ekmeğine yağ sürüleceği şüphe kaldırmaz. Yoksa Netanyahu savaştan bir gün önce; "Osmanlı'nın geri dönmeyeceğinden eminim" laflarını niçin sarf etsin ki Bir hesap var yani. Gerçi evdeki hesabın, çarşıya uymadığını da en iyi bizler bilmekteyiz. Bir bakmışsınız Osmanlıdan daha güçlüsü gelmiş, Netanyahu koltuğunu kaybetmiş ve Filistin Devleti kuruluvermiş Olur mu Olur İnşallah Sadece biraz zaman Zira "ONLAR TUZAK KURUYORLARDI ALLAH DA (ONLARA) TUZAK KURUYORDU. ALLAH, TUZAK KURANLARIN EN HAYIRLISIDIR" (Enfal 30)