Volta atarak değil üreterek yaşamak!

Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre 403 cezaevimiz var.

Bu cezaevlerinde bulunan yaklaşık 350 bin tutuklu ve hükümlüden sadece 60 bini iş yurtlarında çalışarak bir meslek öğreniyor ve üretime katkıda bulunuyor.

290 bin tutuklu ve mahkûm ise günlerini volta atarak, televizyon izleyerek, sohbet ederek, sigara içerek geçiriyor.

İşin üzücü yanı cezaevlerinde yıllarını boşa geçiren yüz binlerce kişi tahliye olduklarında geldikleri gibi yani yine mesleksiz olarak sokağa çıkıyor ve cezaevine dolandırıcılıktan girmişse dolandırıcılığa, hırsızlıktan girmişse hırsızlığa, yankesicilikten girmişse yankesiciliğe, uyuşturucu satıcılığından girmişse uyuşturucu satıcılığına, kaçakçılıktan girmişse kaçakçılığa, mafya faaliyetinden girmişse mafya faaliyetine devam ediyor.

...

Peki, ne yapılabilir, cezalarını çekip tahliye olanların bir daha geri dönmemeleri ne şekilde sağlanabilir

Cezaevlerindeki faal iş yurtlarının sayısının artırılması, cezaevine giren hemen herkesin cezasının bitiminde hayata bir meslek sahibi olarak katılmasının sağlanması gerekir.

Yeterince iş yurdu açılıncaya kadar tutuklu ve hükümlüler belli bir ücret ödenerek sosyal konut, yol ve demir yolu inşaatlarında çalıştırılabilir.

Tabii şu sorunun yanıtını da bulmalıyız:

Neden bu kadar çok suç işleniyor, cezaevleri neden kapasitesinin çok üzerinde suçluyu barındırmak zorunda kalıyor

Ekonomik sıkıntılar ve işsizlik insanları suça yönelten en önemli faktörlerden biri.