Alkollü araç kullanımını önlemek amacıyla araçlara alkolmetre takılması zorunlu oluyor.
Bu konudaki yönetmelik geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre aracına binen sürücü alkolmetreyi üfleyecek.
Eğer içki içmişse aracın motoru otomatik olarak kilitlenecek, çalışmayacak.
AB üyesi bazı ülkelerde uygulamaya geçildiği ve olumlu sonuçlar alındığı belirtiliyor.
Ülkemizde trafik kazalarında her yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiği düşünülürse yayımlanan yönetmeliğin son derece yerinde olduğu söylenebilir.
Tabii uygulamada çıkabilecek sorunlara karşı da dikkatli olunmalı.
Örneğin, bazı açıkgözler içki içilen mekânların kapılarını mesken tutar ve içeriden zil zurna sarhoş çıkanların yanına yaklaşıp "Üfleyelim mi abi" derlerse ve alacakları birkaç yüz lira karşılığı araçların çalışmasını sağlarlarsa ne olacak
Ceza Yasamızda "alkolmetre üfleyiciliği" diye bir suç olmadığı için bunu yapanlara ceza verilmesi zor.
Bana kalırsa yönetmelikle yetinilmemeli, çıkarılacak bir yasayla, alkolmetre kullanımı sıkı koşullara bağlanmalı ve "alkolmetre üfleyiciliği"sözde mesleği de hapis cezasını gerektiren bir suç olarak tanımlanmalı.
Daha bitmedi.
Yine bazı açıkgözler alkolmetre ile motor bağlantısını geçici olarak kesen bir sistem geliştirebilir, böylece sürücü ne kadar içki içerse içsin aracını çalıştırıp trafiğin içine çıkabilir.
Böyle bir sahtekârlığa karşı da hazırlıklı olmakta yarar var.
Alkolmetrenin bol sarımsak ve naneli şeker yiyerek üfleyenlere nasıl tepki vereceği de şüpheli. Sonuçta cihazı Batı'lı bilim adamları icat etti. Bizim 'aklımıza' yetişmeleri zor onların!
Uzmanlar alkolmetrelerin eski model araçlara takılamayacağını belirtiyorlar.
Cihazın önemli bir zaafı bu.
Hali vakti yerinde birçok sürücü gündüz yeni model aracını kullanırken gece içki içmeye giderken eski model aracına binebilir.