Medyada yer alan haberlere göre Çin'de başlayan sürücüsüz taksi (Robotaksi) uygulaması ABD'de de başta San Francisco ve Los Angeles olmak üzere çeşitli kentlerde hızla yaygınlaşmaya başlamış.
Otonom Sürüş Şirketi haftada 100 binden fazla robotaksi hizmeti sunuyormuş müşterilerine.
Woymo isimli şirketin 778 adet robotaksisi varmış.
Elon Musk'ın patronu olduğu Tesla şirketi de robotaksiler üretmek için kolları sıvamış. Şirket bununla yetinmeyeceğini, robo-minibüs ve robo-otobüs üretmeye de hazırlandığını açıklamış.
Yapılan çeşitli araştırmalar robotaksilerde yolculuğun sürücülü araçlara göre üç kat daha güvenli olduğunu gösteriyormuş.
Söz konusu taksiler yayalar ve sokak hayvanları için de büyük önem taşıyormuş. Çünkü yolda yaya ya da hayvan olduğunda hemen durup onların kaldırıma çıkmasını bekliyormuş.
...
Merak bu ya, robotaksi haberlerini okurken "Bunlar bize de gelse, örneğin İstanbul'da çalışmaya başlasa ne olur" sorusu takıldı aklıma.
Biraz düşününce şu yanıtı verdim kendi kendime:
Bir kere Çin ve ABD'de çalıştığı yapay zekâ programlarıyla bizde çalışması mümkün değil bu taksilerin. Yeni programlar eklenmesi gerekir.
Örneğin, el kaldıran yolcuya yaklaştığında camı hafifçe açıp "Nereye gidiyon hemşerim" diye bağırmadan olmaz. Yolcu şayet yakın bir yere gideceğini söylerse, "Benim mesaim bitti, arabayı arkadaşa devredeceğim" diye gaza basıp uzaklaşmalı hemen.
Bindiği yerden yaklaşık 5 kilometre ötedeki bir yere gitmek isteyen turisti "Türk misafirperverliği gereğince" Boğaz turu yaptırmadan yani 25-30 kilometre dolaştırmadan verdiği adrese bırakmamak da çok önemli tabii.