Şiddetle mücadelede perakendecilik olmaz

2022 yılında kabul edilen bir kanunla, sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama suçunu işleyenlerin tutuklu yargılanmaları ve cezalarının artırılması sağlanmıştı.

Şimdi de benzer bir kanun eğitim çalışanlarını hedef alanlar için çıkarılıyor. Millî Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı teklif önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelecek.

Oysa adil olan şiddet kime yönelik olursa olsun cezasının aynı ve ağır olmasıdır.

Yani örneğin işçi, işsiz, çiftçi, memur, esnaf, veteriner, mühendis, mimar, teknisyen, iş insanı, avukat, polis, bekçi, bankacı, imam, aşçı, garson, kurye, muhasebeci, galerici, itfaiyeci, şoför, pilot, hostes, hamal, seyyar satıcı, pazarcı, sanatçı ve gazeteciye şiddet uygulayanlar da tutuklu yargılanmalı ve cezaları artırılmalıdır.

Şiddetle mücadelede perakendecilik olmaz.

Aksi davranış vicdanları rahatsız eder, "Doktora ve öğretmene yumruk atanlar tutuklu yargılanıp ağır cezalar alırken beni dövenler neden tutuksuz yargılanıp daha az ceza alıyor Ben bir vatandaş olarak onlardan değersiz miyim" şeklinde haklı yakınmalara ve tepkilere yol açar.

...

Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki şu ifadelerin dikkatle okunmasında yarar var:

-Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

-Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

-Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

-Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.

...

Söz şiddetten açılmışken şunu da belirteyim:

Siyasette bir yumuşama yaşanıyor. Parti liderleri birbirlerini ziyaret ediyor, ülke sorunlarıyla ilgili görüş alışverişinde bulunuyor.