"Oyunu kime vereceksin amca"

Seksen küsur yaşındaki Mahir Bey güzel havadan yararlanıp parka gitmişti.

Bankta dinlenirken bir delikanlı "Selamünaleyküm Amca" deyip yanındaki boş yere oturdu.

Havadan sudan sohbet etmeye başladılar.

Bir ara "Pazar günü oyunu kime vereceksin Amca" diye sordu delikanlı.

Mahir Bey "banktaş"ının selam verme üslubu, giyimi, bıyıkları ve elinde tuttuğu tespih nedeniyle Ak Partili olduğunu tahmin etti, gereksiz bir tartışmaya girmemek için aslında öyle düşünmediği hâlde "Tabii ki Reis'in adayına" dedi.

Bu sözleri duyar duymaz genç yerinden fırladı, "Aşk olsun Amca, aşk olsun vallahi! Hiç alışverişe çıkmıyor musun, fiyatları görmüyor musun, insanların ne sıkıntılar çektiğinin farkında değil misin" deyip uzaklaşıp gitti.

"Baltayı taşa vurduk galiba" diye söylendi kendi kendine Mahir Bey.

...

Biraz daha oturduktan sonra kalktı, evine gitmek üzere az ötedeki otobüs durağına yürüdü.

Bindiği otobüste yanında oturan modern giyimli, saçları ensesine doğru biraz uzamış orta yaşlı adamla sohbete koyuldular.

Tesadüf bu ya orta yaşlı adam da, parktaki delikanlının sorduğu soruyu yöneltti:

"Pazar günü oyunu kime vereceksin Amca"

Yarım saat kadar önce delikanlının öfkesiyle karşılaşmış olmanın tecrübesiyle hemen "Tabii ki CHP'nin adayına" yanıtını yapıştırdı.

Şanssızlık işte, yine tutturamamıştı.

"Koltuktaş"ı fena kızdı, "Tövbe estağfurullah. Bölücülerle DEM'lenen partiye oy verilir mi ya!" dedi, "Ben de yaşınıza bakıp sağlıklı bir tercih yapacağınızı tahmin etmiştim."

Sohbet o noktada kesildi.

...

Evde akşam yemeğini yedikten sonra çöp poşetini kapının önüne koyarken karşı komşusu Gülriz Hanım'la karşılaştı.