İran'ın başı petrolü yüzünden derde girdi.
Rıza Pehlevi döneminde İran petrolünü dilediği gibi kullanan ABD, 1979'da Ayetullah Humeyni'nin darbeyle iş başına gelmesinin ardından dışlandı. Ve o tarihten sonra İran, ABD'nin oyunlarıyla bir daha huzur bulamadı.
Irak'ın başı petrolü yüzünden derde girdi.
1979'da yönetimi ele geçiren Saddam Hüseyin, 2003'te ABD'nin ülkeyi işgal etmesiyle devrildi, 2006'da idam edildi. ABD'nin işgali de, ondan sonra yaşanan iç savaşlar da hep ülkenin zengin petrol kaynaklarına sahip olması yüzündendi.
Suudi Arabistan'ın başı petrolü yüzünden derde girdi.
Ülkeyi yıllardır yöneten Suud hanedanı, özellikle İran'ın kendilerine tehdit oluşturduğunu düşündüğü için koruyucu kabul ettiği ABD'ye ülkenin petrol kaynaklarını sonuna kadar açtı. ABD'li silah tüccarları da bu ülkeye her yıl milyarlarca dolarlık silah satıyor.
Libya'nın başı petrolü yüzünden derde girdi.
Yönetimi 1969'da darbeyle ele geçiren Muammer Kaddafi ağır bir dikta rejimi uyguladı. 2011'de zengin petrol kaynaklarından pay almak isteyen süper güçlerin oyunlarıyla başlayan iç savaşta devrildi, linç edilerek öldürüldü. Libya bugün hâlâ huzur bulmuş değil.
Suriye'nin başı petrolü yüzünden derde girdi.
Ülkeyi 1971'den 2000'e kadar Hafız Esad yönetti. Onun ölümünün ardından devlet başkanlığı görevini oğlu Beşar Esad üstlendi. 2011'de zengin petrol kaynaklarına sahip olmak isteyen ABD ve Rusya'nın oyunlarıyla ülkede kanlı bir iç savaş başladı. Yüz binlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarcası yerlerinden yurtlarından oldu. Ülkede bir ara durur gibi olan iç savaş son günlerde yeniden başladı.
...
İran, Irak, Suudi Arabistan, Libya ve Suriye...
Şayet dünyanın en zengin petrol kaynaklarına sahip ülkeleri değil de topraklarında bir damla petrolün bile olmadığı ülkeler olsaydı, emin olun süper güçlerin hiç ilgisini çekmez, onların oyunlarına, tezgâhlarına hedef olmaz, biraz yoksul ama huzur içinde yaşayıp giderlerdi.