Bugünlerde tercih formlarını dolduracak olan üniversite adayı gençlere bazı önerilerim olacak.
Ben olsam tercih formumun ilk sıralarına ilahiyat fakültelerini yazarım.
Günümüzde bu fakültelerden birini bitiren bir gencin iş bulma şansı Harvard'ı ya da Oxford'u bitirip yurda dönmüş birinden herhalde kat ve kat fazladır.
***
Peki, tercih listesinde kesinlikle yer almayacak fakülteler var mıdır
Türkiye'de gazeteci olmak için diplomaya filan gerek yoktur. Aklına esen gazeteci ya da televizyoncu olabilir.
O halde genç kardeşlerimiz tercih formlarında söz konusu fakülteleri işaretlememelidir.
Bir de şu var:
Türkiye'de gazetecilik ve televizyonculuğu kapsayan medya sektörünün büyük bölümü şu anda holdinglerin kontrolü altındadır.
İktidara her gün işi düşen holding patronları gazetelerinde ve televizyonlarında gerçek anlamda gazetecilik yapılmasına izin vermezler, veremezler.
Böyle bir yapı içinde iletişim fakültelerinde yetişen gençlerin yeri yoktur.
***
Ülkemizde mimarlık da yapılamaz.
Eğer yapılsaydı kentlerimiz böyle çirkinleşmez, beton yığınına dönmezdi.
Dolayısıyla öğrencilerin tercih formlarında mimarlık fakültelerini yazmalarını da öneremiyorum.
Yanılıp tercihlerini bu yönde kullanırlarsa 4 yıl sonra diplomayı alırlar ama mimarlık yapamazlar; duvara astıkları diplomaları para hırsıyla gözleri dönmüş kimi müteahhitlerin emrine verilmiş birer kâğıt parçasından başka anlam ifade etmez.
***
Ya inşaat mühendisliği
Gençler, üniversitelerin bu bölümlerini seçmeli mi
Nehir yataklarına apartmanlar dikip bir saat yağmur yağdığında insanları sel sularında boğdurmak için fakülte bitirmeye filan lüzum yoktur.