FENOMENLERİN DRAMI

İstanbul Kadıköy'deki bir üst geçitte birkaç gün önce üzücü bir olay yaşandı.

Bir sosyal medya fenomeni genç, köprünün altından geçen demirlere tutunarak karşıya geçmek istedi.

Bu sırada arkadaşları cep telefonuyla onu kayda alıyordu.

Ancak işler planlandığı gibi gitmedi.

Gencin enerjisi kısa sürede tükendi, ellerini bırakmak zorunda kaldı, metrelerce yüksekten yolun ortasına düştü.

İki bacağı da kırıldığı için hastaneye kaldırıldı.

Düşme anında bir aracın kendisine çarpmaması mucizeydi.

...

Hayatının baharındaki bir gencin neden böyle abuk sabuk bir hareket yaptığını sorguladığımızda ortaya şu çıkıyor:

O genç arkadaşlarının çektiği görüntülerin sosyal medyada yayılmasını istiyordu.

Böylece fark edilerek binlerce beğeni mesajı alacaktı.

Tıpkı daha önce akranlarının yaptıkları gibi.

Yani metrobüsün tavanına gizlice tırmanıp şehir turu atan gibi, rayların üstünde amuda kalkıp trenin gelmesini bekleyen gibi, uçurumun kenarında şarkı söyleyen gibi, çatının uç noktasında dans eden gibi, canlı yayın açıp husumetlisiyle silahlı çatışmaya giren gibi...

Hepsi de fark edilmenin doğru düzgün yöntemini bulamadıkları için böyle çılgınca hareketlere girişmişlerdi.

...

Gençlerin bu davranışlarının ardında eğitim sistemimizdeki yanlışlıklar yatıyor ne yazık ki.

Anaokulundan itibaren öğrenciler yeteneklerine uygun alanlarda yetiştirilseler tablo çok farklı olurdu herhalde.

Kadıköy'de üst geçidin altından geçmeye çalışırken düşüp yaralanan genç belki de müzik alanında yetenekli biriydi. Bu yeteneği fark edilip geliştirilse kendini kanıtlama yolu olarak tehlikeli bir maceraya girişmezdi.

Aynı şekilde metrobüsün tavanında yolculuğa çıkan genç bir buluşla dikkati çekseydi, tren raylarında amuda kalkan genç resim yaparak kendini kanıtlasaydı, uçurumun kenarında şarkı söyleyen genç sporla ilgilenseydi, çatıda dans eden genç roman, öykü, şiir yazarak var olduğunu vurgulasaydı, silahlı kavgasını yayınlayan genç sinema ya da tiyatroda rol alsaydı eminim ki hayatlarını tehlikeye atan eylemlerin hiçbirini yapmazlardı.

...

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim: