Konserlere ödediği paralar nedeniyle yoğun eleştirilere hedef olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a, Atatürk döneminde kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığına ilişkin iki örnek vereceğim.
Birinci örnek:
Yıl 1930 Yani Cumhuriyet kurulalı henüz 7 yıl olmuş
İstanbul Belediyesi, itfaiyenin ihtiyacı için 6 bin metre hortum almak istiyor.
Bunun için İçişleri Bakanlığı'na bir yazı gönderiyor.
Söz konusu yazı, Bakanlığın hortum alımını uygun gördüğünü belirten değerlendirmesiyle birlikte 31.08.1930 tarihinde Bakanlar Kurulu'na sunuluyor.
Bakanlar Kurulu gelen bu yazıyı 08.10.1930 tarihindeki toplantıda görüşüyor ve kabul ediyor.
Hazırlanan 9991 sayılı kararname başbakan ve bakanlar tarafından imzalanıp onay için Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne gönderiliyor.
Cumhurbaşkanı Atatürk bu kararnameyi onaylıyor ve böylece 6 bin metre hortumun 11 bin 400 liraya alınması karara bağlanıyor.
(Bu konudaki belgelere, bir araştırma için Devlet Arşivleri Başkanlığı Kütüphanesi'nde çalışırken ulaşmıştım. Dilerse Mansur Yavaş'a gönderebilirim.)
...
İkinci örnek:
Bir gün Atatürk'ün manevi kızlarından Nebile Hanım, Köşk'ün otomobiline binmiş gidiyordu.
Atatürk, nizamiye kapısından geri çevirtti onu.
Nebile Hanım, "Arkadaşlarıma gidiyorum" deyince, Atatürk "Böyle şey olmaz" dedi, "Hepiniz toplanacaksınız, haftanın bir günü Köşk'ten dışarı çıkacaksınız. Bu otomobil bizim babamızın malı değildir. Benzin parasını da millet ödüyor."
Nebile Hanım, üzgün bir şekilde odasına yöneldi.
(Bu konudaki kaynak, Nazmi Kal'ın yıllar önce TRT Televizyonu'nda sunduğu bir programda, Atatürk döneminde Çankaya Köşkü'nde garson olarak çalışan Cemal Granda'nın anlattığı anıdır.)
Dakikası 375 bin lira olan konser
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce konser için Ebru Gündeş ve teknik ekibine ödenen paralarla ilgili haberlerin gazetelerde yayımlandığı gün emekli gazeteci yaşlı bir dost telefon etti.