Bilimle sanayi arasında köprü kurdu... Selçuk Yaşar ödülü Prof. Dr. Elif Uysal'a verildi

Yaşar Üniversitesi ile Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı işbirliğiyle verilen Selçuk Yaşar Ödülü'nün bu yılki sahibi, dünyanın en prestijli üniversitelerinde öğretim üyeliği yaptıktan sonra tersine bilim göçü ile Türkiye'ye dönen ve bilimle üretim arasında köprü kuran Prof. Dr. Elif Uysal'a verildi.

"KURULAN her hayalin arkasında ilkleri yaşatanların ilhamı var. Atılan her güçlü adımın özünde bıraktığı izle örnek olanların cesareti var. Geleceği şekillendiren her vizyonun temelinde ilkeleriyle yaşayanların kararlılığı var." Bu sözler iş dünyasında eğitimde, kültürde, sportif başarılarda imzası olan Selçuk Yaşar'ın kurucusu olduğu Yaşar Üniversitesi'nin "Selçuk Yaşar Ödülü"ne damga vurdu. Bu yılki ödül de tam da bu cümlelerin içini dolduran, ülkesinin bilimde önemli adımlar atması konusunda çalışmalarda bulunan çok farklı bir biliminsanına, Prof. Dr. Elif Uysal'a verildi. ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Uysal ödül töreninde yaptığı konuşmada, "Selçuk Yaşar Türkiye'ye birçok ilki kazandırmış bir öncüydü. Bir sanayici olmanın ötesinde, bilimin ve üretimin birlikte büyüyebileceğine inanan bir vizyonerdi. Bugün onun adını taşıyan bu ödülü kabul ederken, kendimi yalnızca bir akademisyen olarak değil, bilimle üretim arasında köprü kurmaya çalışan bir yolun yolcusu olarak görüyorum" dedi.

Haberin Devamı

İdil Yiğitbaşı -Feyhan Yaşar - Prof. Dr. Elif Uysal - Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı -Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller

MİLYON DOLARLIKPROJELERİ BIRAKTI

ODTÜ'de lisans, MIT'de yüksek lisans, Stanford'da doktorayı tamamlayarak, eğitim aldığı her bölümü birincilikle bitiren Prof. Dr Uysal, milyon dolarlık projeleri bırakıp ülkesine dönerken, "Ülkeme borcumu ödemek istiyorum" demiş, onun bu kararı kimileri tarafından 'akademik intihar' olarak nitelendirilmişti.

Yaptığı çalışmalarla bilim dünyasına ismini yazdıran Prof. Uysal, törende yaptığı konuşma ile ayakta alkışlandı: "Yaklaşık otuz yıldır çalışma alanım haberleşme sistemleri. Son yirmi beş yıldır ise özellikle makine tipi haberleşme, yani 'nesnelerin interneti'nin temelini oluşturan kuramsal altyapılar üzerinde çalışıyorum. Bu alanda geliştirdiğimiz yaklaşımlar araştırma dünyasında karşılık buldu. Ama son yıllarda, kendimi akademik konfor alanımın dışına taşıyan bir adım attım: Geliştirdiğimiz teknolojileri ürünlere dönüştürmek için girişimci oldum. Aslında teknoloji alanında yaptığımız araştırmalar, içinde yaşadığımız dünyaya sistematik bir matematiksel ve mantıksal düşünce biçimi uygulama çabası. İletişim sistemlerinden enerji verimliliğine kadar yürüttüğümüz çalışmaların ortak bir teması var: Karmaşık olanı sadeleştirmek, bilgiyi insan yaşamına dokunur hale getirmek. Ama bilimsel üretim, sadece makalelere ya da deneysel sonuçlara değil; ülkenin sanayisiyle, üretim gücüyle ve genç mühendisleriyle kurulan gerçek işbirliklerine de dokunmalı. İşte tam bu noktada, Selçuk Yaşar'ın bıraktığı mirasla kendi yolumun kesiştiğini hissediyorum. Çünkü o da biliyordu ki bir ülkenin kalkınması yalnızca vizyoner girişimcilere değil, biliminsanlarının da o vizyonu gerçeğe dönüştürecek cesaretine bağlıdır.

Haberin Devamı

Nuran Çakmakçı -Prof. Dr. Elif Uysal

LABORATUVARDANFABRİKAYA...

Benim için 'bilimle sanayi arasında köprü kurmak' soyut bir hedef değil. Bu köprü, laboratuvardan fabrikaya, öğrenciden mühendise, fikrin ürüne dönüştüğü her noktada kurulması gereken bir bağdır. Ve ben bu köprüyü kurmaya yalnızca bir araştırmacı olarak değil, bir eğitimci olarak da gönül verdim. Belki de hayatımın en yoğun ama en heyecan verici dönemindeyim. Çünkü yaptığımız işler hem fikirsel hem pratik düzeyde yeni açılımlar yaratıyor, onlara atılmak için zamanla yarışıyoruz. Selçuk Yaşar, Türkiye'ye pek çok ilki kazandırmış bir öncüydü. Bugün onun adını taşıyan bu ödülü alırken, kendimi yalnızca bir akademisyen olarak değil, bilimle üretim arasında köprü kurmaya çalışan bir yolun devamcısı olarak hissediyorum."