Katil İsrail Berlin'de PKK'yı yeniden mi kuruyor

Dünyanın gözü önünde katil İsrail tarafından Filistin'de planlı bir soykırım sürerken, Berlin'in soğuk salonlarında,"Kürt-Yahudi Kongresi"adı altında yeni bir oyun kuruluyor. Berlin'de bir araya gelenYahudi-Alman Değerler Girişimi ve Almanya Kürt Toplumu, sahnede iki topluluğun dayanışmasını gösteriyor gibi. Ama perde arkasında,Almanya hükûmeti ve katil İsrail Büyükelçiliğinin temsilcileriyle birlikte, bu etkinlik aslında Alman-İsrail ortak girişimine dönüşmüş durumda.

Konuşmacılar arasında Almanya Yahudileri Merkez Konseyi, İsrail Berlin Büyükelçiliği ve Almanya Kürt Toplumu'nun başkanları yer alıyor.Görünürde konu, Kürt ve Yahudi düşmanlığı, İslamcı ve milliyetçi ideolojilerin güçlenmesi.Ama asıl mesaj çok daha derin:Avrupa ve İsrail, Orta Doğu'daki güç dengelerini Kürt ve Yahudi üzerinden yeniden şekillendiriyor.PKK'yı Kürtler değil, İsrail'in stratejik hesapları yönetiyor. Berlin Bildirgesi, bunu âdeta ilan edercesine ortaya koyuyor.

Türkiye açısından tablo net:Terörsüz Türkiye vizyonu artık bir seçenek değil, hayati bir stratejik gereklilik.İçeride PKK'yı silahsızlandırmak ve toplumsal barışı sağlamak, yalnızca ülke içinde güvenliği sağlamıyor; Avrupa'daki örgütlerin meşruiyet kazanmasını ve İsrail'in ideolojik manipülasyonunu engellemenin tek yolu. Berlin'deki kongre, Türkiye'ye açık bir istihbarat ve ulusal güvenlik uyarısı niteliği taşıyor.

Almanya'nın rolü ise çarpıcı. Halkına sosyal yardımı kısmaktan çekinmeyen Şansölye Merz, aynı anda Ukrayna'ya milyarlarca avro destek aktarıyor, İsrail'in Filistin'deki soykırımlarına açıkça arka çıkıyor. Vatandaşına kapıları kapatan, Gazze'de ölüme terk edilen yüz binlerce insanı görmezden gelen bir devlet var karşımızda. Almanya ve ABD desteğiyle İsrail'in Gazze'de işlediği suçlar, insanlık tarihine utanç vesikası olarak geçecek.

Berlin Kongresi'ndeki Kürt ve Yahudi aktörler, perde arkasında İsrail ve Avrupa güçlerinin stratejik hesaplarına hizmet ediyor. Bu noktada Cumhur İttifakı'nın vurguladığı gerçek ortaya çıkıyor: "Terörle mücadele sadece sahada değil, diplomasi ve ideolojik alanda da kararlılık ister."Berlin Bildirgesi, önceki gün açıklama yapan MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin dikkat çektiği tehditleri teyit ediyor. Türkiye'nin güvenliği, artık çok boyutlu bir mücadeleyi zorunlu kılıyor; sahada, diplomatik arenada ve uluslararası istihbarat alanında.

Gazze'de yaşananlar, soğuk savaş mitleriyle süslenen "demokrasi ve insan hakları" gibi kavramların artık sadece birer araç olduğunu bize hatırlatıyor.ABD ve AB fonlarıyla büyütülen cihatçı çeteler, siyonist savaş makineleri, Orta Doğu'nun her köşesinde zulüm tohumu ekiyor. Büyük İsrail ve Büyük Kürdistan vizyonları, halkların üzerine kurulan yeni bir düzeni temsil ediyor. Türkiye'nin tek çıkış yolu, Terörsüz Türkiye vizyonunu kararlılıkla uygulamak ve uluslararası alandaki tehditleri doğru okumak.