Geçtiğimiz haftalarda, 'İşte OVP'deki tamamlayıcı emeklilik sisteminin detayları' başlıklı yazımda, Orta Vadeli Programda (OVP) yer alan ve 2026'nın ikinci çeyreğinde hayata geçirilecek olan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin (TES) detaylarına değindim.
Okuyuculardan çokça soru ve bir o kadar da eleştiri aldım. Kimileri nasıl bir model olacağını merak ediyor, kimileri çalışanın kıdem tazminatına çöküleceğini belirtip, benim böyle bir modeli desteklememi eleştiriyor; kimileri 'durduk yerde bu da nereden çıktı, gerek var mı' diye soruyor, kimileri de kamunun kendine yeni bir fon yarattığından bahsediyor.
Tamamlayıcı emekliliğin nasıl işleyeceğini geçen yazımda detaylı anlattım; merak eden yazıyı okuyabilir. Ama tamamlayıcı emeklilik sistemine gerek olup olmadığı sorusu önemli. Gerek var, hatta geç kalındı, mümkünse acil uygulamaya geçmeli. Nedenlerine de değineyim. Günlerdir, aylardır, yıllardır gündemdeki konuların başında emekli maaşlarının yetersizliği geliyor. Emekliler aldıkları maaşların düşüklüğünden, bu maaşlarda geçinmenin imkansız olduğundan yakınıyor. Haklılar. Bugün en düşük emekli aylığı 16.881 lira ve 4 milyona yakın emekli bu maaşı alıyor.
Haberin DevamıEMEKLİLER NEDEN DÜŞÜK MAAŞ ALIYOR
Açıkça söyleyeyim, bundan sonra da emekli maaşlarının azlığından şikayet edeceğiz. Hatta her geçen yıl şikayetler daha da artacak. Öyle ki, hem eski emekliler hem yeni emekliler şikayet eder hale gelecek. Felaket tellallığı yapmayayım ama bundan sonraki yıllarda emekli olanlar da aynı dertten muzdarip olacak. Neden mi Çok basit anlatayım. Sosyal güvenlik sisteminde yapılan reformlarla 2008 yılında aylık bağlama oranı yüzde 50'ye düşürüldü. Aylık bağlama oranı düştükçe emekli maaşı da azalıyor. Dönemsel olarak bakıldığında; 2000 ve sonrasında prime esas kazanç, güncelleme katsayısı ile aylık bağlama oranının çarpımın sonucu maaş hesaplanırken, 2008 sonrasında aylık kazanç ve aylık bağlama oranının çarpımı ile maaş hesaplaması yapılmaya başlandı. Lafı fazla uzatmayayım, geçmişte yüzde 76'larda olan aylık bağlama oranı, yapılan reformlarla yüzde 30'lara kadar düşürüldü.
Bugün düşük emekli maaşı tartışmalarının temel nedeni de işte bu. Şu da var; belirli ücrette çalışan kişilerin, emekli olmayıp, çalışmaya devam etmeleri halinde emekli maaşları düşüyor. Eğer sosyal güvenlik sisteminde yeni bir reform yapılıp, aylık bağlama oranı yeniden yükseltilmezse, bundan sonra emekli olan her kişi düşük emekli maaşından şikayet edecek. Ya da bir başka formül, emekli yaşı yükseltilecek.
Haberin DevamıAVRUPA, AMERİKA YILLAR ÖNCE BU SİSTEME GEÇTİ
Bu sorunu yaşayan tek biz de değiliz. Başta Avrupa, Amerika olmak üzere gelişmiş ülkeler çok uzun yıllar önce bunu yaşamış. Bunu derken; devletin yani sosyal güvenlik sisteminin verdiği emekli maaşıyla kişilerin geçinememesinden, çalışırken ki yaşam standardını emeklilikte sürdürememesinden bahsediyorum. Bakmayın, biz ülke olarak son 10 yıldır bu sorunu yaşamaya ve konuşmaya başladı. O ülkeler, çözümü yine yıllar önce bulmuşlar ve tamamlayıcı emeklilik ya da bazı ülkelerdeki adıyla mesleki emeklilik veya da işveren destekli emeklilik sistemlerini uygulamaya sokmuşlar. Çalışanın maaşından kesmişler, işveren belli oranda katkı yapmış, devletler de sistemi teşvik etmişler, cazip destekler vermişler. Sonuçta ne olmuş Bugün, o ülkelerde çalışanlar, emekli olduklarında hem devletin sosyal güvenlik sisteminden bir maaş alıyor, ama asıl maaşı tamamlayıcı emeklilik sisteminden alıyor. Böylece çalışırken ki hayat standartlarını emekli olduklarında da sürdürüyorlar. Bizdeki gibi çalışırken 50-60 bin lira maaş alırken, emekli olduğunda 16 bin lirayla geçinmeye çalışmıyorlar.
Haberin Devamı25 YIL SONRAKİ EMEKLİLER YARARLANACAK
Hani bazı kesimler işlerine geldiğinde sürekli olarak, 'Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok, bakın diğer ülke örneklerine, bizde de uygulayın' diye ahkam kesiyorlar ya; işte tamamlayıcı emeklilik sistemi de buna tam oturuyor. Temel sorun, yine bazı kesimlerin kıdeme dokundurmayız, kırmızıçizgimiz', 'yeni fon yaratıp kullanacaklar', 'şimdi de çalışanın maaşına göz diktiler' söylemleri ile bu işin gecikmesi.