Aile, bir arada olmaktır. Sadece aynı evin duvarlarını paylaşmak değil, aynı kalbin sıcaklığında buluşmaktır. Bizim evde bu buluşmanın en güzel zamanı, akşam çay saatinde okuma sofrasıdır.
Çocuklarım küçücükken başladı bu gelenek. Sıcacık çay demlenir, mis gibi kokular yayılırken eve, çiçekli sofra bezimiz etrafında halka oluruz. Masayı tercih etmemiştik bu kısımda. Birbirimize sokulur, yaslanırız. Kâh göz mesafeleri, gülüşlerimizin karargahı olur.
Bu saatte yalnızca tabaklar, bardaklar konmaz ortaya . Kitaplarımız, defterlerimiz, sayfa köşelerine ilişmiş notlarımız da sofranın misafirleridir.
Kimi zaman Kur'an'dan bir bölüm açar, ayetlerin anlamı üzerine konuşurduk. Kimi zaman bir hadis, kimi zaman gazetede rastladığımız bir köşe yazısı, bazen bir kitap tahlili, bazen günlük bir olay muhabbet vesilesi.
Her biri, çayın buharına karışarak evin içinde yeni düşünceler filizlendirirdi.
Çocuklar sadece dinlemez, kimi yerde kıkırdar araya girer, kimi yerde bilginin etkisiyle ilham alır, bazen sorar, bazen tartışır, itiraz ederdi. Açıklayıcı olmak, kalplerin mutmain olması anne baba olarak bize düşüyordu.
O anlar bir ders değil, bir yolculuktur. Düşüncenin kıtalarına açılan küçük bir gemi gibiydik. Hepimiz hem yolcu, hem kaptandık.
Yıllar geçti… Çay bardaklarının kulpları eskidi, sofra bezleri değişti, sayfalar sarardı ama o sohbetlerin sıcaklığı hiç azalmadı. Okumanın gücü, bizi sadece bilgiyle değil, birbirimize daha sıkı sarılmakla da donattı.
Çocuklarım büyüdü. Onlar bir bir okuma sofrasından ayrılsa da, her bir araya geliş yine o geleneği sürdürmeye vesile.
Çayı ayrı ayrı sehpalarda servis edecek olsam benden önce biri o sofra bezini seriyor. Muhabbet otağı onun çevresinde bir başka kuruluyor.
Ailece okumak, sadece kitap sayfalarında geçen bir etkinlik değil; kalplerin, fikirlerin ve hayallerin aynı anda birbirine dokunmasıdır.
Ailece okumak neden önemli ;
Birlik ve bağdır. Okuma saatleri, aile fertlerini bir araya getirir. Herkes aynı hikâyeyi dinlerken aynı duygulardan geçer, bu da görünmez bir bağ örer.
Değer aktarımıdır. Bir masalın içinde iyilik, bir ayetin içinde hikmet, bir şiirin içinde sabır vardır. Anne-baba bunları çocuklarıyla paylaşınca değerler doğal yoldan aktarılır.
Düşünce eğitimidir. Çocuk, annesinin babasının yorumunu duyar; kendisi de düşünür, sorar. Ev, bir sohbet meclisine dönüşür.