TÜRKİYE'de terör örgütü PKK'nın silah bırakma sürecinin başlaması beklenirken önceki gün Suriye'de görüşmeler yapıldı ve ilginç açıklamalar geldi.

10 MART ANLAŞMASI

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şam'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara tarafından kabul edildi. Gelen haberlere göre görüşmeye ABD sayesinde Suriye'nin kuzeydoğusu ve doğusunu kontrol eden PKK'nın uzantısı SDG'nin elebaşı Mazlum Abdi liderliğinde bir heyet de katıldı. 10 Mart'ta malûm Şara ile Abdi Şam'da el sıkışmıştı. 8 maddelik uzlaşma özetle Kürtlerin varlığını tanıyor ve devlet yapısına entegrasyonunu öngörüyordu. Bu anlaşmayla SDG de kontrolü altındaki zengin petrol ve gaz sahalarını merkeze devretmeyi vaat ediyordu.

KÜRTLER ANLAŞAMADI

ANCAK anlaşmanın mürekkebi kurumadan SDG'nin kontrol ettiği bölgeden farklı sesler yükselmeye başladı. En büyük vurgu 'adem-i merkeziyetçi' yapıyaydı. Esad döneminde ABD'nin de desteğiyle neredeyse hayalini kurdukları yerinden yönetim modeline ulaşan SDG'nin güdümündeki yapılanmada yer alan isimler Suriye'nin geleceği için federal bir yapı talep ediyordu.

BARRACK NE DEDİ

ÇARŞAMBA günkü görüşmede bu konuda anlaşılan bir ilerleme sağlanamadı. Görüşme sonrası Büyükelçi Barrack'ın verdiği demeçler ise bir hayli dikkat çekiciydi. Barrack, özellikle Suriye'de federalizm taleplerine net bir karşılık verdi. "Sorun şu ki, tüm bu (Irak ve Suriye) ülkelerde federalizmin işlemediğini ve bir devlet içinde (başka) bağımsız bir devlet kurulmayacağını gördük" dedi.

SDG'yi süreci ağırdan almakla itham eden Barrack, "Hepimizin uzlaşması ve şu sonuca varması gerekiyor: Tek millet, tek halk, tek ordu, tek Suriye" diyerek güçlü bir çıkışta bulundu.

'SOĞAN SOYAR GİBİ'

ABD Başkanı Donald Trump tarafından bölgeye atandığından bu yana klasik büyükelçi profilinin dışında oyun kurucu denemeleriyle de dikkat çeken Barrack, Suriye ile İsrail normalleşmesiyle de ilgili enteresan sözler sarfetti. "Mahallede yaşananlara dair hissiyatım, bunun gerçekleşmesi gerektiği ve bölge birbirine güvendikçe, soğanın kabuklarını soyar gibi yavaş yavaş gerçekleşeceği yönünde" diye de benzetme yaptı. Bu benzetme de akıllara ABD'nin katmanlı bir Ortadoğu planını akıllara getirdi.

EN TARTIŞMALI İSİM

BARRACK'ın sözleri tabi büyük yankı buldu. Bir kesim Suriye'de federal yapıya karşı çıktığı gerekçesiyle Türkiye'nin ajanı olmakla itham etti. Kimileri Barrack'ı 20'nci yüzyılın başında bugünkü Ortadoğu sınırlarını çizdikleri için çokça eleştirdiği Sykes-Picot ikilisi gibi bölgeyi yeniden tasarlamaya çalışmakla suçladı. Her halükarda Osmanlı döneminde Lübnan'dan ABD'ye göçen Hıristiyan Maronit azınlığından gelen ve Trump'ın yakın çalışma arkadaşı olan