Zohran efsanesi
Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.
Demokrasilerin çöküşü ile ilgili ayrıntılı çalışmaları ile tanınan ünlü tarihçi-gazeteci Anne Applebaum son podcast'lerinden birinde bunu söylüyordu: "Farklı coğrafyalardaki çok örnekte gördüğümüz üzere, faşizan baskıya verilebilecek tek mücadele aracı yerel siyaset oluyor."
Küresel yükselişe geçen galopan faşizme bayrak açan yerel siyasetin son faslını, önümüzde kasımda yapılacak New York Belediye Başkanlığı seçimlerinin ilk aşaması sayılan önseçimi Demokrat Parti adayı olarak kazanan Zohran Mamdani örneğinde görüyoruz.
Mamdani, 24 Haziran ön seçimlerine dek, kimsenin tanımadığı bir isimdi.
Önseçimi kazanmasıyla efsaneye dönüştü.
Annesi Avrupa film festivallerinde ödüller alan çok ünlü bir film yönetmeni, babası "kolonyalizm" alanındaki eserleriyle tanınan saygın bir entelektüel ve bir siyaset bilimci. Ancak "oğul Zohran" hiç tanınmıyordu. Birden sıfır tanınırlıktan; ABD'nin en tartışmalı ve tanınır isimlerinden biri haline geldi.
Başta Trump olmak üzere hem Cumhuriyetçiler hem de sözde liberal ve solda olmaları beklenen Demokratlara cümleten "kal geldi".
'SOKAK KEDİSİ' ADAYTrump'ın dakka bir, gol bir... Müslüman ve HintUganda asıllı, damardan solcu Demokrat Parti adayı için savurmadığı tehdit kalmadı.
"Çatlak komünist" sözleriyle tanımladığı genç adama New York'u her ne pahasına olursa olsun teslim etmeyeceğini söyleyen ABD başkanı, Zohran'ın belediye başkanlığına sahip çıkması durumunda her türlü öncelikle New York'a federal hükümet fonlarını durduracağını beyan etti.
Yetmedi. Belediye başkanını tutuklamaktan geri kalmayacağını ve 8 yıl öncesinde vatandaşlık alan adayın ABD vatandaşlığından atılıp geldiği yere postalanacğını belirtti.
Faşizmin gemi azıya alması tam işte bu: "Tutuklatmaktutuklamak", "yurttaşlıktan çıkartmak", "sınır dışı etmek" ne büyük rahatlıkla telaffuz edilen sözler haline geldi!
Çok değil... on yıl öncesinde kazanılmış bir hak olan vatandaşlığın geri alınması ve bunun üstelik bir "silah" haline getirilmesi, siyasette açık bir tehdit olarak kullanılması, "hukuk devletinin ihlali" olarak ibretlik bir skandal sayılırdı.
Dünya öyle gerilere, öyle karanlık yerlere savruldu ki bugün bunlara kimse şaşmıyor.
"Güç siyaseti" olağanlaşıp, ilkeler geçmişe gömüldükçe; demokrasinin doğruları ve hukuk devleti kuralları üzerinden kimse ses yükseltmiyor.
Applebaum bu yüzden işte biricik çıkış yolunun -tüm engellemelere rağmen- halkın sorunlarına somut cevaplar arayan yerel siyasetten geçtiğini söylüyor.
Mamdani birebir bunu yaptı. Elinde mikrofon New York sokaklarına daldı ve bir "Sokak Kedisi" misali mikrofon uzatmaktan çekinmedi:
"Son seçimde kime oy verdiniz Neden Sıkıntılarınıza ne cevap beklerdiniz"
Sormakla da kalmadı. Yanıtlar üzerinden program oluşturdu: Dar gelirlilerin kiralarının dondurulması, minumum ücret artışı, İBB'nin "Kent Lokantaları" misali "Kent Bakalları"nın kurulması ve bedava otobüs ulaşımı...
'UMUT' SÖZCÜSÜHeyhat! Demokrat Parti kodamanları, Mamdani'ye bu çözümler için alkış tutmak yerine aradan geçen bir hafta içinde tavır aldı.
Cumhuriyetçileri hadi anladık; Demokratlar niye bu zafere taş koydu derseniz...