Türkiye'nin dikkatlerini içeride ve dışarıda dağıtacak bir dizi konu var. Liste oldukça uzun ve heyecan verici. Korona salgınının neden olduğu ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlar. Doğu Akdeniz, Libya, Suriye ve Irak. Yine, ulusal ve uluslararası boyutta tartışmaları tetikleyen Ayasofya'nın müzeden camiye dönüştürülmesi bunlardan bazıları. Ancak
Çin dünya gündeminden düşmüyor. Sadece ekonomik başarıları, askeri gücünü artırması, kuşak yol projesi, korona salgını ve istihbarat savaşlarıyla da anılmıyor. Onu dünya gündemine taşıyan başkaca konular da var. Doğu Türkistan'da Uygurlara yönelik politikaları, Hong Kong'da devam eden olaylar ve Nepal sorunu gibi.Çin, ihtiraslı, değer ve kural tanı
Türkiye'nin Libya'da artan etkinliği üç alanda taşları yerinden oynattı. Birincisi, Wagner aracılığıyla Libya'da köprübaşı kuran Rusya, niyetlerini açık etmek zorunda kaldı. İkincisi, düne kadar bölgeyle ilgisi zayıf aktörler, daha karmaşık bir tabloda pozisyonlarını netleştirmek zorunda kaldılar. Son olarak, Suudi Arabistan, BAE gibi dünün etkili
İki defa Savaş Bakanı, bir defa da Amerikan Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Henry L. Stimson ilginç bir kişiliğe sahipti. İstihbarat disipliniyle ilgilenenler, onu ABD Dışişleri Bakanlığı görevine atandığı 1929'da "kriptoloji bürosunu" kapatmasıyla tanır. Oysa büronun çok önemli görevi vardı. Yabancı ülkelerin diplomatik yazışmalarını ele geçir
ABD ve Avrupa Birliği kurumları her yıl terörizmle ilgili rapor yayımlarlar. Raporlar ait oldukları yılın terörist faaliyetlerini analiz ederek sonraki dönem için tahminlerini kamuoyuyla paylaşır. Doğal olarak, raporun içeriği seçilmiş olgular ve raporu kaleme alan ekibin, ülkelerin soruna yaklaşımını yansıtır. Doğru okunduğunda raporlar oldukça fa
Neredeyse on yılı bulan Libya iç savaşı farklı bir aşamaya varmış görünüyor. Türkiye'nin Libya'da gelişmelere doğrudan müdahil olmasıyla, her şey hızla değişti. BM'nin desteklediği, Başbakan Fayiz Serrac'ın temsil ettiği Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, kısa sürede, askeri, politik ve psikolojik olarak önemli ilerleme kaydetti. Bu tablo, Hafter ve
Uluslararası, bölgesel gelişmelerin muğlaklığı, alışılmadık araçları, sürpriz ittifakları, düşmanlıkları ve maliyeti tüm aktörleri zorluyor. Haliyle, PKK gibi terör örgütleri de payına düşeni alıyor. Daha üç beş yıl öncesine kadar gelişmelerden heyecanlanan, "büyük planların" peşinde koşan örgüt bugün elindekileri koruma derdine düşmüş gibi görünüy
Geçen hafta iki Rus yetkilinin, Dışişleri Bakanı Lavrov ile Savunma Bakanı Şoygu'nun Türkiye'yi ziyaret edeceği duyuruldu. Ardından da İran Dışişleri Bakanı Zarif'in de toplantılara iştirak edeceğini öğrendik. Heyetler, mutat hale gelen Suriye ve Libya'yı görüşeceklerdi. Toplantının zamanlaması sürpriz sayılmazdı. Çünkü her iki çatışma sahasında da
Yunanistan'la ilişkiler, yine Türk dış politikasının öncelikli konusu haline gelmeye başladı. Sorunlar listesi oldukça uzun. Kıbrıs'tan Doğu Akdeniz'e, Ege'den düzensiz göçe, Libya'dan Akdeniz'de Münhasır Ekonomik Saha'ya, sınır güvenliğinden FIR hattına kadar geniş bir alanda iki ülke sık sık karşı karşıya gelmeye devam ediyor. Türk ve Yunan yetki
Suriye'de iç savaş on yıldır sürüyor. Esad'ın talihi Rusya'nın oyuna girmesiyle döndü. Bu iyi haberdi. Ülkenin yüzde 70'inde kontrolü sağlamış durumda. Sadece askeri haritalara bakarak yorum yapılacak olursa, Esad iç savaşın bu aşamasında "iyi iş" çıkarmış görünüyor.Ancak Esad için iki de kötü haber var. Birincisi, artık iç savaşın konusu sadece Es
© 2016