PKKYPG'de son düğüm
Terör örgütü PKKYPG'nin bir uçurumun dibine doğru hızla yuvarlandığı yönündeki değerlendirmeler geniş yelpazede tekrarlanıyor
Bunlar Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlığını göstermek adına zaman zaman yapılan açıklamalardan değil. Niteliğini farklı kılan, Suriye'deki değişim
Cumhurbaşkanı'nın pazartesi günkü açıklamalarından; "PKK ve uzantıları ya kendilerini tasfiye edecek ya da edilecek. Bu katil sürülerini bölgemiz için tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkaracağız. PKK ve uzantıları için zaman kısalıyor, çember daralıyor. Yolun sonu görünüyor"'Yolun sonunu' adresleyen başkaları da var. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Şam'da yaptığı açıklamalar; "PKKYPG'ye Suriye'de kesinlikle yer olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bugünkü toplantımızda (Colani'yle), Suriye halkının PKKYPG'yle mücadele konusunda ne denli kararlı olduğunu bir kez daha gördüm. PKKYPG kendini bir an önce feshetmelidir"Colani'nin söylemi de benzerdir. Suriye'de ordu dışında herhangi bir yapının elinde silah bulunduramayacağına yaslanan görüşleri ile Suriye'nin birliğine yapılan vurgudan çıkan budur
"Ordu dışında" vurgusu ile hep tekrarlanan "fesih" arasında da tını hissediliyor. Terör örgütü mensuplarının anlamlı kısmının bu yolla eritilmesi düşüncesi kolaylıkla akla gelebilir. Kaldı ki, lider kadrosu ve diğer ülkelerden gelen teröristlerin nasıl tasfiye edileceğini Türkiye zaten söylemiş bulunuyorPeki, bu işlevsel veveya gerçekçi midir
Türk resmi ağızları bir süredir terör örgütünün Suriye'deki varlığının tek gerekçesi olarak yaptıkları "gardiyanlığı" gösteriyor. Güçlü vurgunun nedeni, ABD'nin örgütün varlığını savunmak için DAEŞ cezaevlerini ve içindekilerin kontrolünü göstermesiAnkara belli ki bu mazereti hedef alıyor; yeni Şam yönetiminin buradaki sorumluluğu almaya adaylığı, Türkiye'nin de gerekirse destek vereceği ABD'ye duyurulmuş oluyor
Gelgelelim düşündürücü noktalardan birisi, terör örgütünün varlık sebebinin gerçekte gardiyanlık olup-olmadığıdır; Irak-Suriye çizgisinde terör koridoru ve bir oldubitti devleti inşası hedefinin on yıllardır sürdürüldüğü ve desteklendiği bir anda yok sayılabilir mi..
Üzerine, İsrail'in güvenliği meselesi ile Ankara-Tel Aviv ilişkilerinin neredeyse nefret boyutuna gelmiş olması, bu ülke basın-yayın organlarından, siyasilerinden ve ABD'deki uzantılarından terör örgütünün yaşatılması gerektiğine ilişkin hırçın çıkışlar da devam ediyor
O halde
Belki ilk yapılması gereken yerleşik zihin kurgumuzu baştan düzenlemekSon 10 yıl içinde bu köşede sıkça okuduğunuz cümlelerden biri, "çok kutuplu dünya ve aralarındaki rekabetin Türkiye'ye bir seri fırsat ve risk sunduğu"ydu. Sonra birçok yazar-çizer, yorumcu bu fikri devam ettirdi, hatta genişletti
Şu an Suriye'de yaşanan tam budur. O fırsatlardan biridir! Irak'la ilişkilerin güncellenmesi de öyleydi. Mümkün olduğunca riskleri eleyip, fırsatları değerlendirmeye gayret ediyoruz ve Suriye'de yaşananlara bakarak, yerel pikselizasyon analizlerine batmadan evvel bunu görmeliyizSuriye'de ortaya çıkan yeni durum, mevcut kabullerişartlarıkonjonktürü ya değiştiriyor ya sürdürülemez hale getiriyor!..Şu an tek sabit kalan mevcut ABD yönetiminin terör örgütüne bakışı ve sahiplenişi
ABD Başkanı Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan; "Esad gider-gitmez DAEŞ hemen fırsatı değerlendirme, daha çok sahaya yayılma adımları attı. DAEŞ'e karşı askeri yeteneğin (PKKYPG) korunması lazım. ABD'nin, DAEŞ'le mücadelede en iyi ve en yakın ortaklarının yanında durması gereklidir. Onların yanında durmalı ve emniyette olmalarını sağlamalıyız. Başkan Biden da bunu yapmayı amaçlıyor"