Neden bütün savaş uçaklarını istiyoruz
Nihayetinde sektör gözlemcileriüyeleri, özellikle Avrupa ülkeleri önemli bir İtalyan firması ve know-how'unun ticari yoldan el değiştirmesinin ne demek olduğunu elbette anladılar. Bu iyi iştir!
Bu vesileyle kendi çizgimizi de anımsayalım; Baykar veya pek çok savunma sanayii girişiminin ana motivasyonu, hedefi, "bağımsızlıktır"!..Bundan sonrası, yani konu ABD ile silahsavunma ilişkileri, münhasıran F-35 dosyası olduğunda, konunun ana ağırlığı siyasi ilişkilere girer
Kalıplı savunma sanayii anlaşmalarıalışverişleri aynı zamanda ve daima politiktir! Aldığınız ürün ve hizmetin üstünde siyasi mesaj taşır. Haliyle, ABD ve F-35'e kapı açıp açmadığına bakmadan evvel, Türkiye'nin İtalya ve İspanya gibi ülkelerle geliştirdiği son dönem ilişkileri görmek gerekir. Mesela, İsrail soykırımındaki ortak tutumlar, yeni Suriye denklemi, Akdeniz çıkarları gibiBenzer durum Eurofighter için yapılan pazarlıklarmüzakereler için de geçerlidir. Bu uçakların İngiltere-Fransa-Almanya üçgeninin ürünü olduğu düşünüldüğünde, hangi ülkenin "Türkiye'ye verelim bu uçakları" derken, hangilerinin ayak sürüdüğü Ankara-Avrupa ilişkilerininçıkarlarının parçasıdır. Eurofighter talebimizin F-35 masasına söylediği de bir şey vardır. Tıpkı, Savunma Bakanı Sayın Güler'in, "KAAN'ın uçuşunun ardından ABD'nin F-35 tutumunda değişiklik oldu" ifadesi gibiHâsılı, bir şey alırken veya "isterken" de elinizde koz olması iyidir. Bunların içinde yine en kuvvetlisi, savunma sanayinizin "bağımsız" karakteri ve kuvvetidir Bağımsız savunmanın ne denli kritik ulusal güvenlik argümanı olduğunu tekrar tekrar yazmaya, anlatmaya çalışsak da, iş özele düştüğünde, yani şu veya bu silahın alınması noktasına vardığında, sadece teknik özelliklerkıyaslamalara indiriliyor mesele. Oysa bağımsızlık arayışı daha ince-narincedir. "Gerçekten bu silahları almalı mıyız Alımın Türk bağımsızlığı üzerindeki etkisi hangi çaptadır" türünden soruların, açık, güçlü, ikna edici ve yine belli bir "son kullanma tarihi" verilerek yapılması icap ederGüçlü ordu ve lojistik mimarinin nasıl işe yaradığını bugün Ortadoğu'da, Türkiye'nin gölgesinin vurduğu her yerde görüyoruz. İşte Suriye. Herhangi bir aktör kımıldayabildi mi
Ama bu dahi stratejik kıyas değildir, güncel olduğu için verdim; oysa seçilmiş ABD Başkanı Trump'ın Türk ordusuna ilişkin hemen hatırlayacağınız o sözleri stratejiktir; "Türkiye önemli bir güç. Erdoğan iyi anlaştığım biri. Büyük bir askeri gücü var. Ve bu gücü savaşlarda yıpranmadı. Çok güçlü ve etkili bir ordu kurdu"Elbette bu ifadeler müttefike övgü mahiyetinde de ele alınabilir, cümledeki nüanslara basarak nasıl ses çıkaracağı üzerinden de izlenebilir. Yine de, Türkiye'nin özel bir silahlı kuvvetler ortaya çıkardığı ve bunun arkasında yeni küresel düzende önüne gelecek fırsatları değerlendirme, riskleri bertaraf etmeye hazırlık olduğu iyi anlaşılmalıdır.Son satırı yine bağımsızlıktır, çünkü yeni düzende ancak böyle ülkeler ayakta kalabilecek
Yok, illa F-35'lerin nereye varacağını merak ediyorsanız, o artık Trump döneminin meselesi. Başkan Trump, yeni dönemde Türkiye'nin Ortadoğu, Rusya, Kafkaslar, Akdeniz, Batı Asya politikalarına bakarak uçakları onaylayacak veya sürüncemede bırakacak. Yoksa kanat uzunluğuna ya da İtalya'dan aldığınız firmaya bakarak değil