Kırık bardak, çatlak bardak

Trump fikir değiştirdi. Camp David'de kurmay heyetiyle toplantı yapmış, çıktığında başka bir Trump olmuştu. "Etkilendim" demişti. O kadar ki, Hamaney'i öldürmekten bile bahsetti! Tekrar etmeyelim ama Musk olayı, Los Angeles krizi, Epstein davası, Ukrayna'nın Rusya'ya saldırısıyla ortak gündemdir.Geçtiğimiz hafta Putin'in "daha pasif" bir duruş sergilediğini gözlemledik. Rusya'nın İran ve Ortadoğu'daki rolünü küçülten ve Ukrayna'da savaşın devamını isteyen dinamiklerin etkisi akla geldiği gibi, Moskova-Tahran ilişkilerinde de gri alanlar hissediliyor

Yılbaşında iki ülke arasında stratejik ortaklık anlaşması imzalandı. Metindeki bir madde, "düşmanlara yardım etmemeyi" taahhüt ediyor ama "birbirlerine yardım etmeyi" dışarıda bırakıyor. Ruslara göre bunu istemeyen İran


KATIR GİBİ İNATÇI

Kimileri başarılı bulabilir. Ancak İran'la herhangi bir konuda müzakere masasına oturmak başlıbaşına dert. Yorucu bir ülke. Sonunda dediğinize yakın noktayı imzalasa dahi, sevinecek derman bırakmıyor

Herkes başta nükleer konular olmak üzere aslında pekala anlaşılabileceğini düşünüyor. Türkiye dahil makul öneriler getirenler de çok. Gelgelelim sorun sadece İran'dan asla kaynaklanmıyor. İngiltere-Almanya-Fransa artı Washington'da işte kendisini son olarak Camp David'de gösteren mahfiller ve İsrail ilerlemeyi çok zorlaştırıyor

Bu satırlar yazılırken, İran Dışişleri Bakanı Arakci, ABD'den müzakere talebi geldiğini ama reddettiklerini açıkladı. Bugün-yarın da Tahran, Avrupa ülkeleriyle buluşacak. Ne çıktığına bakacağız. Trump, İran'a müdahale etme kararını iki hafta içinde vereceklerini söyledi ama bu da kamuflaj olabilir. Mesela Ruslar-şu an için-Amerika'nın saldırıya katılacağını düşünüyor ve bu bir saat sonra da olabilir
REJİMİ DEĞİŞTİRMEK: NEYLE VE NASIL

Tahran'ın siyasi mekanikleri ile oynamak adına bir çok Batı ülkesinin yıllardır vaziyet ettiği, hazırlandığı varsayılabilir. Başta ABD, İngiltere, Almanya ve İsrail, İran'ın ne olup-olmadığı, "İranlı kim" üzerine herhalde etüt yapmışlardır

Mevcut durum, İran'da bir rejim değişikliğine girişildiğinde, hele bu "milletdevlet inşası" gibi yapısal yıkım ve yapım gerektirdiğinde, içeriden nasıl karşılık bulunacağı, bunların nüfuzu üzerine herhangi ipucu vermiyorİran üzerine çalışan yerli, yabancı ilim insanları, içerideki bir çok etnik, dini, politik unsuru sayıyorlar ama bunların "yıkım" sırasında da "yapım" sırasında da nasıl rol oynayabilecekleri, güçleri üzerine sağlıklı tarif getiremiyorlar. Bu haliyle İran'ın içinden, cari iktidarın "yıkılması" durumunda, idareyi ele alabilecek başat bir unsur görünmüyor. Tersine, İran'ın kriz anlarında konsolide olduğuna dair yaklaşım daha sık tekrarlanıyor.

İhmal edilen bir açı da, İran içindeki Kürt ve Türk unsurların durumu ile ilgili. Hep akıldalar ama bu kesimlerin kulak verdiği, saygı duyduğu güçler hesaba katılıyor mu Mesela Türkler, "yıkım ve ertesinde ortaya çıkacak kaos bize ne söylüyor, Türkiye bize ne söylüyor, Irak, Suriye, Azerbaycan, Pakistan bize ne söylüyor" demiyorlar mı

Rusya veveya Çin gibi ülkelerin de askerî destek vermeseler bile, iş o noktaya geldiğinde düzenin korunması adına içeriye yardım edecekleri kestirilebilir. Kim bilir, belki Türkiye'nin deÖrnekler çoğaltılabilir. Ama her çoğalttığınızda göreceksiniz ki muğlaklık daha daha artacak! İsrail bu konuda, "içeriye bir şeyler söylenmeli" çizgisinde. Belli bir unsuru mu kastediyor yoksa genel bir ifade mi belli değil ama tercümesi şudur; sınırsız vaadler, iktidar, para. Bunlar da yine muğlak ve tehlikelidir!