İsrail'i durdursa minnet mi duyacaksınız da, kulağınız hep Washington'da

ABD Başkanı Biden'ın dondurma yalarken muştuladığı, 'hafta sonunda ateşkes ihtimali çok yakın' haberinden sadece saatler sonra, yarım kâse un yardımı için toplanmış Gazze masumları İsrail tarafından katledildi, 112 şehit ve belki 10 katı yaralı verildiAmerikan sosyolojisinde genel bir görgüsüzlük katmanı hep vardır ama soykırımla-dondurma arasındaki insani zıtlığın hödüklük boyutu bu kadar vücut bulmamıştıSiyaseten ise bizzat Beyaz Saray sözcülüğü Biden'ın 'ateşkese yakınız' açıklamasındaki mesafeyi hemen düzeltti; "üzerinde çalışılıyor ama o kadar yakın değil" diyeSuç bizde; Washington şu an İsrail'i durdursa minnet mi duyacağız da kulağımız hep orada Yuhlar olsun; bebek katili, soykırım ortağı ABD'yi affeden, İsrail'i de affeder, hiç farkları yok. O uçak gemilerini unuttuk bir defa. 'İsrail'e dokunanı yakarım, araya gireni yıkarım' flamaları taşıyorlardı İşin doğrusu, krizin insanî boyutuna ilişkin söylenecek laf bitmiştir. Siz bu satırları okurken bebekler açlıktan ölüyorsa, başlarını başka tarafa çeviren ülke ve kuruluşların yüzüne tükürme hakkınız vardır. Ama ne faydaParalel yürüyen bir seri uluslararası süreçprosedür var. Yürüsün. "Gün gelir hesabı sorulur" diye destek veriyoruz ama bugün öleceklere faydası yok. Olaydan sonra ABD, "ciddi bir durum", Birleşmiş Milletler, "kınıyoruz" açıklaması yaptı. Ha sülalemize sövmüşler ha bu, aynıdırHasılı, İsrail soykırımının başladığı saniyeden şu ana milim ilerleme yok ve dahi, "İsrail 200 devleti parmağında oynatıyor" yazdığımızda da kimse kızmasın. "O kadar da değil" diyen, bunu gidip el kadar kefenlere sarılı, gözleri açık giden bebeklere anlatsınHa, Türkiye'ye de laf ettirmeyin. Soykırımda zerre suçumuz olmamasına rağmen utanmasını unutmamışız ve ar damarımız yerindedir. Davaya 'samimiyetle' sahip çıkan tek ülke de biziz. İşte dün gördük, hem Cumhurbaşkanı hem Dışişleri Bakanı, Gazze'yi Batı bazlı düzenin tabutuna çakılan çivi olarak tarif ettiler. Budur. TÜRKİYE, KENDİSİNE YÖNELİK TEHDİTLERİN 'ŞEKİL DEĞİŞTİREBİLECEĞİNİN' FARKINDA MITüm bunlar, 'İsrail kazanıyor' anlamına gelmiyor. II. Dünya Savaşı'ndan miras sınırsız varsayılan kredisi tükeniyor ve muhakkak faturası olacak. 'Filistin Devleti'ne yer açılıyor' okumaları caridir. Zaten, ABD ve İngiltere'nin en çok kafa patlattıkları mesele bu; savaş bittiğinde İsrail'in varlığına zarar gelmesin, devam etsin, Filistin Devleti'nin yönetimi kontrol altındaelimizde olsun, bölge ülkelerinin Tel Aviv'le ilişkisi eski günlerine dönsüngenişlesin, İran gibi tehlikeler de mümkün olduğunda tecrit edilsin, bir de bunları sağlayacak "taşeron ülkeler" şimdiden bağlansınİsrail soykırımı tüm bölgeye ağır bir stres yükü bindiriyor. "Yönetimi" biraz bununla sağlayacakları anlaşılıyor. Ortadoğu her zaman bir vesileyle gergindir ama şimdi o vesile haritanın tamamına basıyorMesela Mısır. Kısa süre öncesine kadar konforlu bir gündemi vardı. Bölgeyle ilgilenirken eli serbestti. Bugün değil. Hatta ilişkilerimizi toparlarken bize faydası oldu!Uçları açık elektrik hatlarından biri: Somali-Etiyopya-Sudan-Mısır'dır. Bu çizgi hem Kızıldeniz'e yük bindiriyor ki, göstergesi Batılı ülkelerin donanma toplamasıdır. Ankara'nın burada pozisyonu iyi. Aynı çizgi Kızıldeniz kadar, karşı yakaya yani Arap yarımadasında S. Arabistan, Yemen'le etkileşim halinde. Bir ucuyla da Akdeniz üzerinden Libya ve Sahel'e biniyor. İsrail merkezli dairelerin uzağıdırSuriye-Lübnan-Ürdün yakın halka. Savaş buraya zaman zaman sirayet ediyor. Sebepleri arasında Irak ve İran bulunuyor. İkinci en yakın halka diyebiliriz. Bağdat ve Tahran, İsrail krizinde neredeyse ana oyuncular. Sonra da ve doğal olarak Körfez'e bağlanıyor