İsrail, 'cehennemin kapılarını' içeriden kapatıyor

İsrail'in soykırıma dönüşü, ateşkesi bozması sürpriz mi 'Onlara' güvenilmeyeceğini herkes biliyordu. Türkiye zaten kapılmadı ateşkesin büyüsüne ve her seferinde, "temkinli iyimserlikle" bile değil, "temkinle" yaklaştı

Yine herhangi Amerikan yönetimi, dünyanın geri kalanına insan gibi davransa bile (!), iş İsrail'e geldiğinde 'seri katile' dönüşeceğini de herkes biliyor. Hatta, Demokrat veya Cumhuriyetçi fark etmez, Washington'da, Beyaz Saray'da, Tel Aviv politikalarının Amerikan politikalarını hep zora soktuğu, ayak bağı olduğu söylenip dursa bile

Trump yönetimi de, yakın günler dahil son bir aydır, ateşkesin kırılabileceğini ve İsrail'in yeniden saldırabileceğini-olumlayan bir dille-alenen söyledi

İkisi arasında tek fark şu olabilir; İsrailNetanyahu, "sonuna kadar" gidilmesini politika olarak benimsiyor ve bu bakışın hem iç dengeler hem bölge planlarına yönelik ayakları var. Ama FilistinGazzeHamas'ın tamamen yok edilmesi için herhangi sınırı bulunmuyor, tersine, açık isteği, hırsı bulunuyor. Kudurmuşluk da sayabilirsiniz

Trump yönetimi ise "soykırımı", bölgenin kendi planlarına göre düzenlenmesi ve bir noktada Filistin'in hal ediliparadan çıkarılıp, İsrail'i güvene alıp, 'işine' bakmanın, 'kolay yolun' aracı sayıyorSonuç olarak "ateşkesin başladığı an" ile şu an arasında fark bulunmuyor. Kısa vadeli herhangi ve kesin çözüm de bulunmuyor. Tek yol savaş; dünyanın mevcut gerçekleri doğrultusunda onu yapabilecek ülke bulunmuyor. Bu yüzden, "sıkışmışlık, çaresizlik" hali herkesi yeniden kuşatıyor

Soykırıma dönüşün zamanlamasına da bakalım

İsrail'in tasmasının boşalmasının hemen öncesinde, Yemen'e yönelik gerçekleşen Amerikan saldırısı, yukarıda kısaca bahsettiğimiz planın-sürecin bir parçası. Yemen aynı zamanda İran demek ve Tahran konusunun Amerika'nın kendi özelinde ayrı yeri var. İran pek iyi bilindiği gibi İsrail sızlanmalarının sabit ayağı. Her ne kadar KörfezArap ülkeleri de Filistin konusunda hep ezik profil çiziyor; iç korkuları ve imajları nedeniyle İsrail'le ilişkilerde bu sorunun aşılması masasında hep 'pazarlık payı' bırakıyorlar. Dünyaya karşı İsrail'le ilişkileri düzeltmeyi Filistin sorununun çözülmesine bağlıyorlar ama aynı zamanda Netanyahu ve ABD yönetimine manevra alanı ve zaman kredisi açıyorlarNihayet artık Suriye de İsrail için büyük problemekorkuya dönüşmüş durumda. Bu ülkenin Türkiye ile ilişkileri tırnak kemirtiyor. Açık açık söyledikleri üzere, Şam'da Türkiye yerine İran'ın olması dahi onlar için ehven-i şer. Başka herhangi bir tehditriskten daha fazla Türkiye kaygı yaratıyor İsrail'de. Bu yüzden, son dönemde Suriye'de yaşanan iç kıpırdanmaların kaynağı hakkında da fazla şüphe bulunmuyorHem İran hem Suriye özeli, Rusya'yı farklı boyutta yeniden oyuna dahil ediyor; Ukrayna'da kör-topal bir barış sürecinin gelişmesi, Moskova-Washington ilişkilerine ılıman iklim getirmeye başladığından, İsrail-Rusya ilişkileri de bundan etkileniyor ve Şam yönetiminin el değiştirmesinden evvel kısmi çatlaklar yaşayan iki ülke ilişkileri tamir ediliyor

Yani İsrail açısından Suriye'de Rusya'nın bir şekilde bulunmaya devam etmesi, ilaveten, İran'ın dahi "makûl" ölçülerde yaşam bulması, Türkiye'nin nüfuzunu ve Şam'ın gelişen gücünün sulandırılması anlamına geliyor

Bir başka sorunlu alan ise; uluslararası kurumkuruluşlarda yaşanan erimenin, "sabırla ve zamana dayanarak"-adaletin olmasa bile-hukukun yerini bulması girişimlerinin, Trump yönetimi ile birlikte çökme noktasına gelmesi. İsrail katliamlarına yönelik küresel itirazların ve uluslararası mahkemelerde takip edilen insanlık davalarının takibini içinden çıkılmaz hale sürüklüyor