Bizi 'alakadar etmeyen' tuhaf olaylar

Dünya ve bölge çalkalanırken eş zamanlamayla yürüyen, ilintisiz görünen, ilk bakışta garip, bırakırsanız unutulan, kendi içinde gelişen, zamanla asıl jeopolitiğe eklemlenen, o andan itibaren, 'bize ne' diyemeyeceğimiz ama küçümseyerek geç kaldığımız olaylarBir örnek; Ukrayna-Tayvan arasına sıkıştıkça sıkışan 'kutuplar savaşı'nın anahtar ülkelerinden biri Hindistan. Bu bağlamdaki yeriyle birlikte, ülkesinde İslâmî, tarihî ve dinî dokuyu ezerek, en görkemli miraslardan camileri yıkıp, yerine Hindu tapınakları yapıyor. Bu, Yeni Delhi hükümetinin siyasi karakteriyle de uyumlu!..Tapınak furyasının son örneği, Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşandı. Bizzat Hindistan Başbakanı Modi tarafından açılan yeni Hindu tapınağı iri ölçülere sahip; 55 bin metrekareBu ilginç ve 'neye lazım' dedirten 'mimaride' asıl iş, ucunun nereye dayandığında. Hindistan, Körfez-İran-Afganistan-Pakistan-Arap yarımadası ve yapışık denizlerin stratejik parçası ama aynı zamanda ABD-Çin rekabetinin de ana cephesi. Ortadoğu'ya da böyle giriyorİsrail-Filistin-Gazze krizinde girmişliği de var. İşte tapınakları 'tuhafmış' deyip geçince fiilen ucu size dokunana kadar unutuyorsunuzO halde dokunduralım; Hindistan şimdi SİHA'larını İsrail'e gönderiyor. Haberi veren basın organı bunların Gazze'de kullanılacağını söylüyor. ('War on Gaza: Indian-made Israeli 'killer' drones set to make their Way to Gaza', 1201, Middle East Eye.)Hindistan'ın İsrail yanlısı politikaları küresel denklemde nerede durduğuna ilişkin fikir de veriyor elbette. BRICS üyeliği akıl karıştırmasın. Gerçek bu Modi'nin politikalarına ülke içinde de muhalefet var ama siyasi görünümü değiştirecek boyda değil. Tel Aviv, Hindistan'ı Gazze'ye çekmeyi başarıyor ama Yeni Delhi bunun vadeli sonuçlarını hesaplıyor mu acabaSiz de çıkıp, 'BAE'nin Mısır'da da büyük etkisi var, Türkiye-BAE ilişkileri de şu sıralar çok iyi, o nereye eklemleniyor' diye sorabilirsinizUZAYDAN GELEN BÜYÜK TEHDİT!..Amerikan istihbarat camiası, ülkenin ulusal güvenliğine yönelik hayati bir tehdidi duyurdu. Daha doğrusu 'sızdırdı'. Beyaz Saray da doğruladı. Aslında, Kongre'de bulunan Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti liderlerine bu konuda bilgi verilmesi için randevulaştıklarını, fakat-kendilerini de şaşırtan biçimde-Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı'nın bunu açıkladığını duyurduBöyle bir haberin ABD basınıyla birlikte küresel basının ilgisini çekmemesi zaten mümkün değildi ama 'tehdit' neydi Bu da aşağı-yukarı belli oldu; uzaydan gelecek bir tehlike, Rusların askeri potansiyelinin bir boyutu, uydu-savar sistemi ve nükleer kapasite olasılığı var!Doğruysa büyük tehdit. Bir ülkenin uzaydaki uyduları imha yeteneğine sahip olması, yani dünyayı felç edebilmesi, üstüne uzaydan bir ülkeye nükleer saldırı imkânına kavuşmuş olması, eh bir de Rusların elinde bulunması felakete ramak olur. Aktif değilmiş ama mesele, iddia doğru muRuslara göre büyük palavra, 'yerseniz' diyorlar yani. Fakat dramatik olan ABD'nin bu bilgiyi şimdi açıklamasının sebebi. Çünkü Washington'daki politik mahfiller de altını çiziyor ki, arkasında Beyaz Saray'ın acizliği bulunuyorABD yönetimi nasıl Rusya sopasıyla Avrupa'yı terbiye ettiyse, aynı korkuyla Ukrayna bütçesini onaylamayan Kongre'yi yola getirmeyi deniyor. Başkanlık seçim kampanyasının her geçen gün daha ısındığı ama Biden'ın umutlarının azaldığı ortamda bu çırpınış Oval Ofis'in çaresizliğinin nerelere vardığını gösteriyorKORİDORLAR, HATLAR, SABOTAJLARJeopolitik cepheler biraz da enerjitedarikulaşım hatları üzerinden çiziliyor artıkUkrayna savaşında bunun sembolü Kuzey Akım-2 hattıydı. Sabotajla imha edilince Rusya-Avrupa arasındaki