Manavgat'ta yolsuzluk ve baklava kutusunda rüşvet itirafları
CHP'li İstanbul, İzmir, Antalya, Adana Büyükşehir Belediyeleri ile Beşiktaş, Beykoz, Şişli dahil birçok ilçe beledilerine üst üste yolsuzluk operasyonu yapılırken Manavgat Belediyesi'nde baklava kutusunda 110 bin Euro rüşvet alınmasıyla ilgili görüntü herkesi şok etti.
"CHP'li belediyelere yönelik operasyonlar birbirini takip ederken, hatta Manavgat'ta müfettişler inceleme yaparken Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Engin Tüter'in makamında 110 bin Euro rüşveti almasındaki rahatlık nereden kaynaklanıyor" sorusunun tek cevabı, görüntüler ortaya çıktığında "Başımdan aşağı kaynar sular döküldü" diye tepki gösteren CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in ortaya çıkan her yolsuzluğu "Siyasi operasyon ve kumpas" diye savunmasından geliyor. Özel'in yolsuzlukları savunan tutumunun rüşvet alanları cesaretlendirdiği anlaşılıyor. Nitekim, Manavgat İlçe Başkanlığı'nın "Manavgat idaresine sahip çıkıyor" diye miting ilanı bunu gösteriyor.
Ancak ne yaparsa yapsın gerçekler tek tek ortaya çıkıyor. Nitekim, baklava kutusu içinde 110 bin Euro alırken suçüstü yakalanarak tutuklanan Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Engin Tüter'in itirafları yolsuzluk zincirinin büyüklüğünü ortaya koyuyor.
İKİ YEĞEN VE 1 BALDIZ
Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara'nın iki yeğeni ve baldızı üzerinden oluşturduğu rüşvet çarkını ayrıntıları ile anlatan Tüter, savcılık ifadesinde Belediye Başkanı Kara'nın kurduğu sistemi ve baklava kutusundaki rüşveti şöyle anlatmış: "Niyazi Nefi Kara Belediye Başkanıdır. Ben de 2024 yılının Nisan ayından beridir Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Başkan Bey göreve başladıktan sonra kendi yakınlarını belediyeye doldurdu. Yeğeni olan Bulem Şahbaz'ı Özel Kalem Müdürü yaptı. Baldızı Sıla Ceyhan Berkaya'yı ve okul arkadaşı Gülsüm Özer'i Belediye Başkan Yardımcısı yaptı. Belediye ile hiçbir ilgisi olmadığı halde yeğeni olan Hüseyin Cem Gül'ü (Oto Sanayi Sitesi'nde parçacı) belediyede çok aktif bir kişi haline getirdi.
Arkadaşı olan Demir Demir'i Toros Giriş Bilişim şirketinin başına getirdi. Belediyenin her biriminde Hüseyin Cem Gül söz sahibi oldu. Özellikle inşaata başlama ruhsatı, iskan, tadilat ruhsatı ve otel işletme ruhsatı konularında başvuruda bulunan kişiler ruhsatlar verilmeden önce muhakkak Başkanın talimatı ile Hüseyin Cem Gül'e yönlendirilirdi. Hüseyin Cem Gül ile anlaşmadan ruhsat alınması mümkün değildi."
Haberin DevamıBAŞKAN HER ŞEYİ BİLİYOR
Belediyeden alınacak ruhsatlar konusunda Belediye Başkanı Kara'nın Oto Sanayii Sitesi'nde parçacılık yapan yeğeni Hüseyin Can Gül'ün rüşvet karşılığı devreye girdiğini anlatan Tüter şunları söyledi:
"Başkan Niyazi Nefi Kara'nın bilgisi ve izni dışında hiçbir işlem yapılmaz. Belediye ile ilgili imar planı, ruhsat, iskan, ruhsatlı ve otel iskan ruhsatı tüm konularla Hüseyin Cem Gül ilgilenirdi. Ruhsatlar verilirken de muhakkak Başkanın bilgisi dahilindeydi. Hüseyin Cem Gül ile alınacak imar ruhsatı işlemlerinde müteahhitler iletişim kurardı. Bu süreçlerin her birinden Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara'ya paraların aktarıldığını biliyorum. Başkan bu işlerin hepsine vakıftı. Ayrıca, alınan rüşvet paralarının kasada toplandığı ve daha sonra farklı kalemlerde harcandığını biliyorum.
Haberin DevamıBAŞKAN ÖNCEKİ CHP YÖNETİMİNİ SUÇLADI
Tutuklanan Belediye Başkanı Kara ise kendisinden önceki CHP'li yönetimin yolsuzluklarına karşı önlem olarak kendi akrabalarını belediyeye atadığını söylemiş. Yani başkan kendisinden önceki CHP yönetiminin yolsuzluklarını önleme bahanesiyle akrabalarından yolsuzluk zinciri oluşturmuş.
ALDIĞI RÜŞVETE 'KUMPAS' DEDİ
Belediye Başkan Yardımcısı Tüter, ifadesinde baklava kutusundaki 110 bin Euro rüşvet pazarlığını şöyle anlattı: "Zafer Süral'ın lojman yapım işi Hüseyin Cem Gül'ün aracılığıyla Mehmet Ali Fansa isimli şahsa verilmiştir. Cengiz Coşar uzun yıllardır Zafer Süral'in inşaat işini yapıyordu. Cengiz Coşar, Mustafa Salcan ve Ramazan Salcan aracılığıyla Zafer'in lojmanının yapım işinin Belediye aracılığıyla Mehmet Ali Fansa'ya verildiğini kendisinin de CHP'li olduğunu bu duruma bozulduğunu dile getirmiş, Mustafa Salcan ve Ramazan Salcan da bu durumu bana iletti. Daha sonra Avcılar Derneğinde ben, Cengiz Coşar, Mustafa Salcan ve Ramazan Salcan buluştuk. Komisyon konusunda ilk teklif Cengiz Coşar'dan geldi. Orada oran konusunda bir anlaşma olmadı. Durumu Zafer Süral'e ileteceğimi, işin kendisine verilmesi konusunda ricacı olacağımı söyledim. Akabinde Zafer Süral ile görüşmek için Hüseyin Cem ile birlikte lojmanın bulunduğu yere gittik. Kendisine neden Cengiz Coşar'a iş vermediğini, işi Mehmet Ali Fansa'ya verdiğini sordum. O da bana Belediye'de işler böyle yürüyor dedi. Tahminimce Hüseyin Cem Gül'e laf soktu. Ben işin ince işçilik kısmını Cengiz Coşar'a vermesini istedim.