Kendi yolsuzluğu üzerinden deprem konut hesabı yapan utanmazlık
Biliminsanları 1999 yılından beri olası İstanbul depremine karşı her türlü uyarıyı, böyle bir durumun Türkiye için milli güvenlik sorunu anlamına geldiği konusunda çeşitli uyarılarda bulundu.
23 Nisan 2025 günü ise kadim İstanbul şehri, üzerinde yaşayanlara 6.2'lik deprem ile neler yaşanabileceğine dair adeta uyarıda bulundu.
Kısa süren ve can kaybı olmayan, maddi hasar gerçekleşmeyen bu sarsıntı hepimize bir "deprem tatbikatı" yaşattı, depreme karşı hazırlığımızın ne olduğunu, eksiklerimizi ortaya koydu.
Ulaşımın kilitlendiği, haberleşme sistemlerinin çöktüğü bu "deprem tatbikatı" karşısında İstanbulluların ne kadar hazır olduğunu ya da hazır olmadığını da gösterdi. Hala yenilenmeyi bekleyen konutlar yanında deprem sırasında ailesiyle sokaklara fırlayan İstanbulluların böyle bir felakete hazırlıksız olduğunu da gördük. Bu durumdan gerek hükümet gerek belediyeler gerekse halk olarak çıkarmamız gereken dersler var.
SİYASETE ALET ETTİLER
Haberin Devamıİstanbul'a ve Türkiye'ye geçmiş olsun ama iç siyasi çekişmelere girişmeden deprem konusunda alınması gereken tedbirlerin hayata geçirilmesi çok önemli. Her ne kadar siyasi çekişmelere alet edilmemesi gerektiğini söylesek de rüşvet ve yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu ile ona bağlı kişiler, sosyal medya trol ordusu, CHP'li bazı isimler depremi bile kendileri için fırsata çevirmeye çalıştılar; "İstanbul'da 6.2 büyüklüğünde deprem oldu, belediye başkanı tutuklu" mesajlarıyla sosyal medyada kampanyaya giriştiler.
İstanbulluların 6.2'lik depremle travmasının tetiklendiği böyle bir günde konuyu siyasete değinmeden yazmak isterdim ama İmamoğlu ve yandaşlarının yüzsüzlüğü buna imkân vermiyor.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklanan ve 2019'dan itibaren aklı fikri kendi deyimiyle sadece "6 yıldır yürüttüğü Cumhurbaşkanı adaylığı kampanyasında" olan, depreme karşı önlem için kılını kıpırdatmayan İmamoğlu, dün sosyal medyasından, normal bir insanı utancından yerin dibine sokacak şu kan dondurucu mesajı paylaşmış;
"19 Mart sabahı millet iradesine yapılan darbenin ekonomiye trilyonlarca lira maliyeti oldu. Bu kadar büyük bir bütçe ile yaklaşık 1 milyon yapıyı yenileyebilir ya da en az aynı miktarda güvenli konut üretebilirdik."
Haberin DevamıBu utanmazca yazılmış cümlesinin neresinden tutayım; çok şey gördüm ama kendi yolsuzluğu üzerinden deprem konut hesabı yapan utanmazı ilk kez görüyorum.
Önce "5 yılda çözerim" demişti sonra "100 yıl lazım" dedi.
2019 için İBB Başkan adayıyken, 2018 yılındaki kampanyasında "İstanbulun en çok korktuğu bu deprem sorunu siz göreve geldiğiniz takdirde ne kadar sürede çözülür" sorusuna, "5 yılda. Hayalci kimse olamaz ama 5 yıl çok hızlı hareket edilip çözülebilecek düzeyde" yanıtını vermişti. Her yıl 20 bin, 5 yılda 100 bin konut sözü veren "İstanbul'u 5 yıl içinde depreme hazırlarım" diyen İmamoğlu verdiği sözü tutmayınca, 2024 yılındaki kampanyasında ise "Ben ne yapabilirim, İstanbul'da deprem olursa dua edeceğiz, 1 yılda ne yapacağım ya da 3 yılda ne yapabilirim, 5 yılda ne yapabilirim. İstanbul'un deprem sorunun çözmek için bize 100 yıl lazım" diyerek kendini savunmuştu. Her fırsatta Kentsel Dönüşüme karşı olduğunu söyleyen, halkın Kentsel Dönüşüm adını bile duymak istemediğini ifade eden hatta ilçe belediyelerinin 43 Kentsel Dönüşüm projesinin iptali için dava açan İmamoğlu'nun 2025 yılı bütçesinden depreme ayırdığının üç katı fazla kaynağı reklam harcamalarına ayırmıştı. Bunlar bile İmamoğlu'nun İstanbul'un depreme hazırlık konusuna bakış açısını yansıtıyor, depremden çok reklama önem verdiğini gösteriyordu.
Haberin Devamı650 BİN KONUT OLMASI GEREKEN PROJEYMİŞ