İmamoğlu'nun adını yolsuzlukta kullandığı Livaneli'den kültürel hegemonya dersleri: Kültürel hegemonya kültürlü yolsuzluk ve beyin yıkama
Kendilerine "aydın" diyen akademisyen, yazar, oyuncu, gazeteci bazı isimlerin İmamoğlu'nun yolsuzluk çarkını görmezden gelmeleri ya da savunmaları çok ilginç.
İmamoğlu tutuklandıktan sonra Saraçhane'de otobüsün üzerinde "Ekremim aslanım burda yatıyor" diye şarkı söyleyen Zülfü Livaneli'nin sözleri ve tutumu gerçekten ibretlik. Zülfü Livaneli hafta sonu İstanbul'da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Toplantısı'nda sol ideolojinin kültür hayatındaki hegemonyası üzerine şunları söylemiş: "Sağın silahları din, milliyetçilik ve sermaye, yani paradır. Ama solun tek bir silahı vardır, o da kültür. Sağ, dünyanın her yerinde ne yaparsa yapsın Gramshi'nin de söylediği gibi kültürel hegemonya korumayacaktır. Sizlerin kültürle olan bağını daha da güçlendirmek istiyorum çünkü sizlerin en doğal müttefikleriniz sanatın her alanında faaliyet gösteren yazarlar, şarkıcılar, senaristlerdir."
DİNLEYENLER GÜLMÜŞTÜR
Eminim dinleyenler de gülmüştür bu sözlere. Çünkü komünist, sosyalist hatta sosyal demokrat adı altında sol iktidarların tarihteki katliam, yolsuzluk ve çürümesinin örnekleri sağ iktidarları aratmaz.
Livaneli "Sağın silahı din, milliyetçilik ve para" deyince, 2019'da kahraman ilan ettiği, 19 Mart'ta tutuklandıktan sonra da Saraçhane'de otobüsün üzerinde "Ekremim aslanım burda yatıyor" diye arkasından şarkı söylediği Ekrem İmamoğlu'ndan bahsediyor sandım. Ama kendisinin içinde bulunduğu solun kültürel hegemonyası konusunda söyledikleri hiç de haksız değil!
Çünkü o hegemonya sayesinde yolsuzluk ve rüşvete batmış İmamoğlu'nu tıpkı kameralara bant takılması gibi akıllarına zincir vurdukları kitlelere savundurabiliyorlar, "Kahraman" diye pazarlayabiliyor, sol ideoloji ile hiçbir ilişkisi olmamasına rağmen "solcu" diye pazarlayabiliyorlar.
TEK İDEOLOJİSİ PARA
Oysa baba parasıyla usulsüz diploma sahibi olan, Süleymancıların önünde diz kıran, bir zaman sağ parti ANAP cephesinde yer alan, AK Parti'ye girmek için çabalayan, CHP'ye geçerek rüşvet ve yolsuzluk ağı kuran; din, milliyetçilik, Atatürkçülük, solculuk, sağcılık ne varsa kullanan İmamoğlu için en önemli şey hep para olmuştur. Paraya ve güce sahip olmak için yolsuzluğun her türlüsünü yapmış, kadrosunu ona göre oluşturmuştur.
Haberin DevamıİMAMOĞLU'NDAN LİVANELİ ADIYLA VURGUN
Öyle ki İmamoğlu, 2019 seçimlerinden sonra Harbiye Açıkhava konserinde neredeyse kurtarıcı ilan etmiş olan Zülfü Livaneli'nin adını bile yolsuzlukta kullanmış. Bu bir sır değil, 28 Kasım 2020 tarihli Sabah gazetesinde Muhammed Uzun imzasıyla "Gazeteciler üzerinden milyonluk vurgun" diye manşet olmuş. Habere göre Beylikdüzü Belediyesi, 23 Kasım 2016'da Zülfü Livaneli'nin de aralarında bulunduğu 17 yazar ile söyleşi ve kitap imza ihalesi açmış. Yalnız adı geçen yazarların etkinlikten haberi olmamış. Bir kısmı Beylikdüzü'nün yerini bilmeyen yazarlar, Sabah gazetesi muhabirinin etkinliğe katılıp katılmadıkları yönündeki sorusuna şu yanıtları vermişler;
Ertuğrul Özkök: Seçimlerden önce Beylikdüzü'ne gitmişliğim var, ancak böyle bir etkinliğe katılmadım.
Zülfü Livaneli: Etkinlikten haberim yok.
Murat Bardakçı: Hiç haberim yok. Zaten etkinliklerde bulunmam.
Gülse Birsel: Hayatımda hiçbir belediyenin hiçbir etkinliğine katılmadım. Kitap imza günleri dahil reddediyorum.
Ayşe Kulin: Hatırlamıyorum. Katıldığım etkinliklerden de hiçbir ücret almam.
Gülten Dayıoğlu: Hatırlamıyorum. 85 yaşındayım bu zamana kadar hiçbir etkinlikten ücret almadım.
Umur Talu: Haberim bile yok.
MURAT BARDAKÇI'NIN YAZISI
Bu ihalenin de İBB'ye yönelik yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına dahil edildiğini, adı geçen yazarlardan Murat Bardakçı'nın önceki günkü yazısında öğrendik. Zülfü Livaneli bence Bardakçı