Hıristiyan Siyonistler 'Armageddon'u Yahudi Siyonistler Suriye'de Gog ve Magog savaşını mı tetikliyor
TÜRKİYE, bölgesel güvenlik ve istikrar açısından Suriye'nin toprak bütünlüğünü ne kadar çok önemsiyorsa, soykırımcı İsrail Siyonist amaçları için Suriye'yi o küçük parçalara bölmek istiyor.
Kafasına göre haritalar oluşturup Dürzilere, PKK/PYD'lilere, Nusayrilere, Araplara ayrı ayrı her zaman yönetebileceği bölgeler oluşturmaya çalışıyor.
Ahmed Şara yönetimini, işbaşına gelmesinden hemen sonra silah ve mühimmat depolarını bombalayarak savunmasız bırakması, ardından Golan Tepeleri'nde işgal ettiği alanı genişletmesi, Dürziler ve PKK/PYD'lilere yönelik desteği, en son Şam'ı bombalaması Şara yönetiminin oluşturmaya çalıştığı üniter Suriye yönetimini parçalama girişiminden başka bir şey değildi. Elbette Şam bombalandı ama asıl mesaj Suriye'nin bu politikasının ana destekçisi olan Türkiye Cumhuriyeti devletineydi. Dolaylı olarak bu PKK terör örgütünün Suriye, Irak ve İran'daki yapılanmalarının tasfiye edilmesini öngören "Terörsüz Türkiye" girişimine de vurulmak istenin bir darbeydi.
Haberin DevamıPKK/PYD SİYONİSTLERİN UŞAĞI
İsrail, Dürzilere yardım bahanesiyle başlattığı saldırıyla, tam da ABD Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın, "Tek ülke tek bayrak tek devlet" diyerek Suriye yönetimine entegre olması gerektiğini söylediği gün, PKK/PYD-YPG'ye de can suyu verdi. Siyonist İsrail tıpkı bir kısım Dürziler gibi PKK/PYD-YPG'ye de el atarak onları, Suriye'den bir parça karşılığı her zaman kullanabileceğini gösterdi.
Türkiye'nin amacı başından beri çok açık; "Terörsüz Türkiye" için PKK terör örgütünün tüm ülkelerdeki bütün yapılarının tasfiyesi... Ancak, Siyonist İsrail, ABD'nin verdiği silahlarla donatılmış olan PKK/PYD'yi sadece Suriye'deki amaçları için değil Türkiye'ye karşı da kullanmaya kararlı görünüyor. PKK/PYD-YPG de, Türkiye sınırı boyunca Suriye'nin kuzeyinde oluşturamadıkları terör koridorunu bu kez Dürzilere yardım bahanesiyle İsrail'in istediği doğrultusunda güney sınırı boyunca oluşturmak için Siyonistlere uşaklık yapabileceklerini gösterdi. Arkasına Siyonist İsrail desteğini alan ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden PKK/PYD-YPG'nin bu kirli amaçlarının önünde en büyük engel Türkiye'nin tutumu. Türkiye başından itibaren bu planları en iyi okuyan ve önlemini alan devlet.
Haberin Devamı'MÜDAHALE EDERİZ'
Nitekim, bir kısım Dürzilerin İsrail ile oynadığı oyunu "İstihbarat diplomasisi" teknikleriyle bozan da Türkiye oldu. Ama her sorun diplomasıyla çözülmüyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün yaptığı açıklamada bunu net olarak şu sözlerle ortaya koydu: "Müdahale ederiz".
İsrail'in istikrarsızlık yaratarak Suriye'yi bölmeyi amaçladığını belirten Fidan, hem PKK/PYD-PYD'ye hem onu kullanan İsrail'e şu mesajı verdi; "Hiçbir grup parçalamaya yönelik hareket içine geçmesin. Diplomasi yoluyla konuşacağımız çok şey var. Her şey konuşulur. Konuşuluyor da bütün gruplarla, bütün unsurlarla. Ama bunun ötesine geçerek, şiddet kullanarak bölmeye ve istikrarsızlaştırmaya doğru giderseniz, biz bunu kendi milli güvenliğimize yönelik doğrudan tehdit olarak algılar ve müdahale ederiz. Bölünme dışında ne konuşuyorsanız konuşun. Ne talepleriniz varsa yapın. Biz bu konuda nasıl yardımcı olacaksak olalım ama bunun ötesine geçtiğiniz zaman biz kendimizi tehdit altında tutmayız."
Haberin DevamıCumhurbaşkanı Erdoğan da Suriye'nin kuzeyinde olduğu gibi güneyinde de bir terör koridoruna izin verilmeyeceğini açıklamıştı. Elbette bu durum Suriye topraklarında İsrail ile çatışmayı akla getiriyor.
SİYONİST PLANLAR
Türkiye çatışmalardan uzak, diplomasiyi kullanarak akılcı politikalarla bölgesel bir savaşı önlemeye çalışırken özellikle terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin arkasındaki İsrail ve ABD desteği, akla "Hıristiyan ve Yahudi Siyonistlerin Mesih'in gelişi için gerekli gördükleri büyük savaşı mı tetiklemek istiyorlar" sorusunu getiriyor. Bilindiği gibi Hıristiyan Siyonistler için "ebedi kurtuluşun" yolu İsa Mesih'in, Siyonist Yahudiler içinse Davut oğlu Mesih'in dünyaya dönüşünden geçiyor.
Haberin DevamıHer iki grubun da Mesih'in dünyaya gelmesi için belli olayların yaşanması gerekliliği üzerinde duruyor. Bunların arasında Yahudilerin topraklarına dönmeleri, devlet kurmaları (İsrail), Babil yani Irak'ın yıkılması (2003 Irak işgali), Asur'un dağlarında silahlı adamlar gezecek olması (PKK)- ki burası da Güneydoğu Anadolu'nun ta kendisidir. Mescidi Aksa'nın yıkılarak Süleyman Tapınağı'nın yeniden yapılması, yokluk, kıtlıkların, felaketlerin yaşanması yanında Hıristiyan Siyonistlerin