MHP Lideri Devlet Bahçeli, 11 Eylül 2025 günü basın açıklamasında şu uyarıyı yaptı: "Milleti ve devleti buhrana sürüklemek, geleceğimize ipotek koymak isteyen FETÖ terör örgütünün en mahrem alanlara kadar nasıl sirayet ettiği bilinmektedir. Bu itibarla suç, suçlu, suçluluk ve cezalandırma karmaşasını kaos üretmek maksadıyla istismar eden 'yeni bir paralel yapının' milli bünyemize sızmış olup olmadığını derhal sorgulamak gerekmektedir."
Bahçeli'nin uyarısı, devlet içindeki tehlikeli yapılanmanın doğuracağı sonuçlardan ziyade "Cumhur İttifakı'nda çatlak var" algısı oluşması için CHP yandaşı algı operatörleri tarafından bir iki yazıya konu edildi. Bunun dışında ekranlarda tartışılmadı, gazetelere manşet olmadı.
Uyarının muhatabı konusunda ise MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir'in 14 Eylül 2025 günü X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım önemliydi: "İstatistik verileri paylaşmayı vazife gören anlayış yerine, KAHRAMAN'lara sahip çıkan ve zafiyet oluşturmayan idareye sahip olmak lazımdır."
Mesajın adresi İçişleri Bakanlığı idi...
15 Eylül 2025 günü ise MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Başdanışmanı Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, aynı gün TÜRKGÜN gazetesinden Yıldıray Çiçek'in "Yeni Paralel yapının izleri" başlıklı yazısını ekleyerek, X sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı: "Türkiye'yi içten, asayişsizlik üzerinden bir kaosa sürüklemeye çalışan bir sistemin kurulmakta olduğu yönünde ciddi izlenimler mevcuttur."
Haberin DevamıTÜRKGÜN'DEKİ YAZI
Devlet Bahçeli'ye en yakın isimlerden olan Yıldıray Çiçek yazısı ile "Cumhur İttifakı'nda çatlak var" korosunun ortaya attığı "MHP'li müdürler" tartışması yapmıyor, yeni göreve getirilenlerle ilgili şu konulara dikkat çekiyordu: "Birincisi 'çocuk' odaklı ve genel olarak suç oranlarındaki artış bağlamında Türkiye'yi içten, asayişsizlik üzerinden bir kaosa sürüklemeye çalışan bir sistemin kurulmakta olduğu yönünde ciddi izlenimler mevcuttur... Türkiye'nin güvenliğinden sorumlu kişiler milli şuura, mücadele azmine ve hassasiyete sahip isimler arasından seçilmelidir. 'Milli güvenlik' ancak bu nitelikteki kadrolarla korunabilir. Bu kadrolara karşı da her zaman vefalı olunmalı, onların mücadele motivasyonunu güçlendiren bir hassasiyet özenle gösterilmelidir. Aksi halde, devletin en hassas hücrelerine başka ülkelerin hesabına çalışanlar ya da terör örgütleriyle bağlantılı kişiler sızarsa, 15 Temmuz benzeri darbe girişimleri ve toplumun huzurunu, güvenliğini tehdit eden kaos senaryoları kaçınılmaz olur. Yaşananlar ve yaşatılanlar ortadayken, Sayın Devlet Bahçeli'nin 'yeni bir paralel yapının izleri' uyarısı ihmal edilemez. TSK, Emniyet ve istihbarat milletimizin güvenliğini korumada en hayati alanlardır."
Haberin Devamı17/25 ARALIK'TA, HENDEK ÇUKUR'DA ONLAR VARDI
Ancak bu gelişmeler, Emniyet atamaları yüzünden "Cumhur İttifakı'nda çatlak var" konulu yazıların ısıtılıp yeniden servis edilmesine yol açtı. Oysa tablo farklı...
Sadece bu yıl değil geçen yıl da tasfiye edilen Emniyet müdürlerinin çoğu, FETÖ ve PKK terör örgütü ile mücadelesine kendini adamış kişilerdi. Ve bu kişiler, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi sonrası kurulan "Cumhur İttifakı" henüz ortada yokken, 17/25 Aralık 2013 FETÖ Emniyet-Yargı operasyonlarına karşı devleti savunmak adına verilen her göreve koşmuş yine 2015'teki PKK'nın hendek çukur eylemlerine kendilerini siper etmiş isimlerdi. Sadece bir örnek vereyim: 15 Temmuz gecesi Jandarma Genel Komutanlığı'nda FETÖ'cü darbeciler tarafından başından vurulan ve hâlâ kafasında o mermi çekirdeğini taşıyan Turgut Aslan o tarihte Emniyet Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı koltuğunda oturuyordu. 2015'te PKK'nın hendek çukur barikat eylemlerine karşı savaşırken ayağının tozuyla Ankara'ya gelip darbecilerin karşısına dikilmişti. O dönem yardımcısı olan Emniyet içinde PKK ile mücadelenin sembol isimlerinden Hasan Yiğit ise tam 7 yıl TEM Daire Başkanı olarak görev yapmıştı. FETÖ ile mücadelede başı çeken isimlerden olan Yiğit, 2016-2023 arası PKK'nın Türkiye'de temizlenmesi için arkadaşlarıyla gece gündüz çalışmıştı. Elbette Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı, Jandarma ve Güvenlik Korucuları ile Emniyet teşkilatının PKK ve FETÖ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelesi bir bütündür. Bugün "Terörsüz Türkiye"den söz ediyorsak bu uğurda şehit olanlara ve gazilerimize elbette tüm kurumlarımızın fedakârca mücadelesine borçluyuz. 7 yıl TEM Başkanlığı yapan