Cani ailenin senaryosunu babaya kim ezberletti

Canice katledilen ve küçük bedeni dere yatağına taşların altına gömülen Narin'in babası Arif Güran, 12 Eylül 2024 günü savcılıkta ifadesi alındıktan bir gün sonra, 13 Eylül günü Tavşantepe Köyü'nde gazetecilere bir açıklama yaparak "Savcıya verdiğim ilk ifadem de son ifadem de aynıdır" dedi.

Peki ne oldu da ertesi gün TV'de Nevzat Bahtiyar'ı suçladı

Arif Güran, Narin'in öldürülmesiyle ilgili savcıya ne demiş, iki sayfalık ifadesine bakalım;

Savcılık Arif Güran'a üç kişiyi, yani Nevzat Bahtiyar isimli komşusuna Narin'in cesedini teslim eden ve arabasının ön koltuğunda Narin'in DNA'sı tespit edilen kardeşi Salim Güran'ı, Narin'in cesedini alıp evinde bir çuvala kayarak Eğertutmaz Deresi yatağına gömen Nevzat Bahtiyar'ı, son olarak da kardeşi Salim ile eşi Yüksel Güran'ın ilişkisi olup olmadığını sordu.

'KARDEŞİMSE DE EŞİMSE DE CEZALANDIRILSIN'

Arif Güran, Salim Güran'ın otomobilini kullanmadıklarını, kızı Narin'in bir kez kınaya gitmek için o da aracın arka koltuğunda oturduğunu söyledi. Arif Güran, Narin'in DNA'sının ön koltukta çıkması ile ilgili "Bir şey söylemiyorum, suçlu abimse cezalandırılmasını istiyorum" cevabını verdi.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Arif Güran, savcının "Nevzat Bahtiyar ifadesinde, kızınız Narin Güran'ın cansız bedenini kendisine Salim'in verdiğini belirtmiştir, bu hususta ne biliyorsunuz, anlatınız" sorusuna şu karşılığı verdi: "Nevzat ile Salim'in arası çok iyidir. Arkadaşlardır, dostlardır. Beraber takılırlar. Aralarında su sızmaz. Restoranlara yemek yemelere dahi beraber giderler, ayrıca Nevzat'a haftada 3-4 gün benim hortumla su vermekteyim."

Savcılık, Arif Güran'a "Eşinizin sizi aldattığına ilişkin şüpheniz var mı Salim ile aralarında bir şey olabilir mi" diye sorunca da "Kesinlikle aralarında bir şey olamaz. Burada Salim'e güvendiğimden değil, eşime güvendiğim için bunu demekteyim" cevabını verdi.

Arif Güran'ın doğrudan isim vererek hiç kimseyi suçlamadığı kısa ifadesi şu cümle ile bitiyor: "Ben kızıma bunu yapanın araştırılıp bulunmasını istiyorum. İsterse kardeşim isterse eşim olsun her türlü cezalandırılmasını istiyorum."

SAVCIDA DEĞİL TV'DE SUÇLADI

Arif Güran, 13 Eylül Cuma günü Tavşantepe Köyü'nde gazetecilere açıklama yaparken benzer şeyler söyledi ve Nevzat Bahtiyar ile ilgili "Nevzat Bahtiyar akşamları gelirdi, yanımda otururdu ama yanımda otururken insanların çirkin yüzlerini göremiyorsunuz" dedi. Hava kararıp saatler 22.00'ye doğru geldiğinde CNNTürk kanalına bir açıklama yaptı, ilk ve son aynı dediği savcılık ifadesinden farklı olarak Nevzat Bahtiyar'ı cinayeti işleyen kişi olarak ilan etti. Savcılığa söylemediği, gazetecilere bahsetmediği bir konuyu akşam saatlerinde açıklıyordu. Bu da aradan geçen birkaç saat içinde CNNTürk'teki ifadenin aile üyeleri tarafından Arif Güran'a ezberletildiğini şüphesini doğuruyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Arif Güran o açıklamasında Nevzat Bahtiyar'ı şu sözlerle doğrudan suçladı: "Ben artık Nevzat Bahtiyar'ın kızımı 80 bin TL için öldürdüğünü düşünüyorum. Bir insan benim gözümün içine bakıp hiçbir şey olmamış gibi sigara sarıp beni teselli ediyorsa, hiçbir şüphe duymadığım insan çıkıyorsa ben şüphelenirim."

CEZALANDIRILSINDEDİKLERİNİ KORUDU

Oysa, Adli Tıp incelemesine göre Narin'in boğazı sıkılmak suretiyle boğulması sırasında ağzından çıkan sıvı amcası Salim Güran'ın eline, oradan da yine arabasının direksiyonuna ve şoför koltuğuna bulaşmış, cesedi de Nevzat Bahtiyar'a teslim etmişti.

Buna karşın Narin'in babası Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ı katil olmakla suçlarken, savcılıkta "suçluysa cezalandırılsın" dediği kardeşi Salim ile eşini ise korumaya girişti. Bu sözleri kişisel görüşüyse bunu savcıya da anlatması gerekirdi. Ancak durum daha farklı gibi görünüyor. Çünkü Narin kaybolduğu günden sonra aile meclisi nasıl bir araya gelip cinayeti karartmak için ifadeler ezberletiliyor, jandarma ve savcılık yanıltılıyorsa, Narin'in cesedi bulunduktan sonra aile meclisinin yine yargıyı yanıltmak için toplantılar yaptığı anlaşılıyor. Arif Güran'ın savcılık ifadesinde söylemediği, gazetecilere bahsetmediği böylesine önemli bir şüpheyi gece saatlerinde çıkıp konuşması başka anlam taşımaz. Bunu ispatlayan bir başka ayrıntı 13 Eylül günü ifadesi ikinci kez alınan