Bölücü terörün paradigması iflas etti: 'Muhatap Öcalan' yalanı da çöktü
1973 yılında Ankara'da "Apocular" adı verilen, 1976'dan itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yayılarak "Kürdistan Devrimcileri" adıyla faaliyet gösteren, 1977'de kırsal, 1978'de şehir merkezlerinde silahlı eylemlere yönelen terör örgütü PKK, elebaşı Öcalan ve 18 kişinin Diyarbakır Lice'de 27 Kasım 1978 tarihinde yaptıkları gizli bir toplantıyla kuruldu. Bölgede kendisine rakip gördüğü Kürt siyasi gruplarına saldırı düzenledi, suikastlar gerçekleştirdi.
Terör örgütünün 1. Kongresi adı verilen toplantıda örgütlenme faaliyetlerine hız verilmesi, program ve kuruluş bildirgesinin hazırlanması kararlaştırıldı. Toplantıya katılanlardan Şahin Dönmez'in 1979 yılı Mayıs ayında yakalanarak itiraflarda bulunması örgütte paniğe sebep oldu. Bir yandan diğer Kürt siyasi gruplara saldırılıp suikastlar düzenleyen PKK'da "işbirlikçi-ajan" diye örgüt içi infazlar yapıldı. Örgütte tek sözde lider olarak kalan Öcalan, Suriye istihbaratının yardımıyla 1979 yılı Haziran ayında sınırı geçerken 'terör örgütünün kuruluşunun büyük bir eylemle duyurulması' talimatını verdi.
BUCAK AŞİRETİNESALDIRI VE BİLDİRGE
Türkiye'deki eylemleri sırasında da desteğini aldığı Suriye istihbaratının korumasında; bugün PKKPYD'nin merkezi olan Ayn-El Arap yani Kobani'ye, sonra da Şam'da saklanan Öcalan'ın talimatıyla 29 Temmuz 1979'da Adalet Partisi milletvekili, Bucak aşireti liderlerinden Mehmet Celal Bucak'a yönelik saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda Bucak yaralandı. Kayınpederi ve 9 yaşında bir çocuk hayatını kaybederken, PKK'lı teröristler olay yerine kuruluş bildirgesini bıraktılar. Saldırının büyüklüğü nedeniyle tüm basının sayfalarına taşıdığı PKK'nın kuruluş bildirgesinde amacı şöyle anlatılıyordu:
"Bağımsız ve birleşik bir Kürdistan'da bir halk diktatörlüğü kurmak..." PKK elebaşı; Türkiye, Suriye, İran ve Irak'tan kopartılacak parçalarla oluşturulacak sözde "Bağımsız ve birleşik Kürdistan" söylemini sonraki yıllarda "federasyon" ve "bölgesel özerklik" şekline dönüştürdü.
45 YIL SONRAYENİLGİNİN İLANI
Ama terör örgütü 45 yılda ne Türkiye'yi ne de Türk milletini bölebildi. Sadece Esad yönetimi altındaki Suriye tarafından değil Sovyetler Birliği, İran, Avrupa ülkeleri, ABD ve İsrail tarafından desteklenen terör örgütü, 16 bin resmi ve sivil şehidimizin ve on binlerce gazimizin kahramanlığı, TSK, Jandarma, Emniyet ve korucularımızın mücadelesi, Türk milletinin ekonomik maliyeti 2 trilyon doları bulan teröre karşı mücadeleye verdiği destekle amacına ulaşamadı. PKK elebaşının 27 Şubat günü yaptığı çağrısındaki şu cümle bunun ilanı oldu: "Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan, ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır."
Haberin Devamı45 yıl önce sözde "bağımsız ve birleşik Kürdistan" diye teröre başlayan Öcalan, 27 Şubat 2025 günü ne bağımsız Kürt devleti, ne federasyon ne de özerkliğin çözüm olduğunu söyledi.
PKK VEYANDAŞLARI ŞOKTA
Bu yalnızca PKK değil Suriye kolu PKKPYD, Avrupa yapılanması, Türkiye'deki siyasi kolu PKKDEM açısından da tam anlamıyla paradigmasının çöktüğü an oldu. Öyle ki sözde temel strateji çöktüğü ilan edilince, bu amaç için kullanılan araç olan PKK terör örgütünün "anlam yoksunluğuna" düştüğü bizzat kurucusu tarafından itiraf edildi.
PKK elebaşı artık kimlik tartışmaları sorunun çözüldüğü Türkiye üzerinde, sözde bağımsız aynı bir devlet, federasyon ve özerklik hedefi kalmayan, dolayısıyla "anlam yoksunluğuna düşen" PKK'nın kendini neden feshetmesi gerektiğini şu cümlelerle anlattı: "1990'larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkârının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK'nın anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır."
Haberin DevamıÖcalan, kendi deyimiyle "Bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstlenerek" kurucusu olduğu PKK'ya bağlı tüm gruplara, "Kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" şeklinde çağrı yaptı ve kendisi açısından noktayı koydu.
ÇAĞRIYA UYMAYACAKLARINI BİLİYOR
"Tüm gruplar" derken elbette PKKKCK yapılanmasının tamamını, yani Türkiye, Suriye, İran, Irak ve Avrupa yapılanmalarını kastetti. Ama geçmiş tecrübelerden yola çıkarak çağrısının aynı şekilde karşılık görmeyeceğini bildiğinden el yazısıyla 3.5 sayfalık yazının son cümlesini "Çağrıma kulak veren tüm kesimlere selam" ile bitirdi.
Benim de, konuya ihtiyatlı yaklaşan kesimlerin de, devletin de tahmin ettiği gibi PKK'ya bağlı gruplardan arkasını ABD ve İsrail'e dayayan PKKPYD elebaşı Mazlum Abdi, "Çağrı bizi kapsamıyor" dedi. PKK Yürütme Konseyi de Öcalan'ın çağrısını destekliyor görünüp sözde ateşkes ilan edip; silah bırakmaktan bahsetmeden, örgütün feshi konusunda Öcalan'ın bizzat başkanlık etmesi gibi asla olmayacak şartlar öne sürüyor.