Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın gözü önünde bölücülük dolu dizgin
TÜRKİYE siyaset üzerinden demokrasi kullanılarak bölücülük ve terör propagandasının en kolay yapılabildiği belki de tek ülkedir.
Ayrıca tüm bunlar hukukun gözü önünde yapılıyor.
PKK terör örgütünün ve siyasi kolu PKKDEM "etnik", İran kaynaklı Türkiye'de terör örgütü olan Hizbullah'ın siyasi kolu HizbulHÜDA PAR "dini" kullanarak bölücülük yapıyor.
HizbulHÜDA PAR'ın Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun "Anayasa'nın 4'üncü maddesinin kaldırılması" teklifi, 12 Eylül darbe anayasasına karşı çıkmak görüntüsü altında Anayasa'nın ilk 3 maddesi ile 66'ncı maddesinin tartışmaya açılması ve sonrasında kaldırılmasına yönelik ucuz bir "Acem kurnazlığından" başka bir şey değil.
KAPATMA DAVASIOLAN 5 PARTİ
Türkiye'de açıktan bölücülük yapan PKK terör örgütünün siyasi kolu PKKDEM ile Hizbullahçı HÜDA PAR adı öne çıkıyor ama bu konuda yalnız değiller. Tıpkı PKKDEM gibi hakkında Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davası açılan tam 5 (yazı ile de yazayım beş) parti bulunuyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBu konuda 7 Ocak 2024 günü "Bölücü 5 partiye göz yuman AYM uyuyor mu, yoksa bizi uyutuyor mu" başlıklı yazımda şu ayrıntıları vermiştim: AYM, Yargıtay Başsavcılığı'nın programı ve tüzüğü Anayasa'ya açıkça aykırı olan bölücü dört partinin kapatılması için tam 7 yıl önce verilmiş dilekçeleri hakkında da kılını kıpırdatmadı.
Yargıtay Başsavcılığı; adı, tüzük ve programı Anayasa'ya açıkça aykırı olduğu için 5 Temmuz 2017'de Kürdistan Demokrat Partisi, 20 Aralık 2018'de Kürdistan Özgürlük Partisi, 20 Aralık 2018'de Kürdistan Sosyalist Partisi, 17 Ocak 2019'da ise Kürdistan Komünist Partisi hakkında kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Dönemin Yargıtay Başsavcısı Mehmet Akarca imzasıyla Kürdistan Komünist Partisi'nin kapatılması istemiyle AYM'ye gönderilen iddianamede şu talepte bulunuldu:
"Kürdistan Komünist Partisi tüzük ve programının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Siyasi Partiler Yasası'na açıkça aykırı hükümler ihtiva etmesi, bu bağlamda; Kürdistan devleti ibaresinin sıklıkla kullanılması, bağımsız ya da federe bir devlet kurma, farklı bir dil kullanma amacı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin asli unsurları olan Kürt kökenli vatandaşları azınlık haline getirmeye çalışan hedefler içeren ifadeler ve Türk devletinin baskı, sürgün, zoraki kitlesel göç, ulusal ve kültürel haklardan yoksun bırakma suretiyle Kürt halkını asimile ettiği şeklindeki ifadelerin devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, diline, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırılık oluşturması, Türkiye Cumhuriyeti üzerinde millet bütünlüğünün bozulmasına neden olabilecek, sadece belli bir kesime yönelik bölgecilik ve ırkçılık içeren nitelikte olması karşısında Kürdistan Komünist Partisi'nin Siyasi Partiler Yasası'nın 101a maddesi gereğince kapatılmasına karar verilmesi arz ve talep olunur."
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıTÜZÜK VE PROGRAMLARI ANAYASAYA AYKIRI
Başsavcı Mehmet Akarca imzasıyla Kürdistan Demokrat Partisi, Kürdistan Özgürlük Partisi ve Kürdistan Sosyalist Partisi'nin kapatılmasıyla ilgili iddianamelerde ise şu talepte bulunuldu:
"Tüzük ve programı Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu'na açıkça aykırı olan, Kürdistan devleti ibaresinin açıkça kullanılması, bağımsız ya da federe bir devlet kurma, farklı bir dil kullanma amacı, belirli bir azınlığı öne çıkaran hedefler içeren ifadeler, devletin bağımsızlığı, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, diline, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırılıklar içermesi, Türkiye Cumhuriyeti üzerinde bir azınlık oluşmasına ve millet bütünlüğünün bozulmasına neden olabilecek, sadece belli bir kesime yönelik bölgecilik ve ırkçılık içeren nitelikte olması, uyarı yazısına rağmen parti tarafından bu aykırılıkların giderilmemesi nedeniyle Siyasi Partiler Yasası'nın 101a maddesi uyarınca kapatılmasına karar verilmesi."