Kepaze programlar! Reyting sistematiği!

Medya, insanları doğruya, güzele, hakka, hukuka, adalete ulaştırır. Medya, insanları bilgilendirir, sağlam ve geçici olmayan bilgi harmanlarıyla, bilgi atmosferleriyle donatır, insanlarımızın algılarını doğruya ve hakka ayarlayacak bir boyutu hayatımıza taşır.

Bunun nasıl yapılabileceği konusunda ise "Reyting ölçüm şirketinin" koyacağı sağlam kriterler çok önemli. Medyanın temel işlevi konusunda, özel televizyonların hayatımıza girmesinden sonra müthiş bir dönüşüm operasyonu ve kirli bir algı değişikliği oluştu.

Medya, en temel kriteri ve felsefesi olan "Bilgilendirme nosyonunu" kaybetti. Çok üst perdeden ve göreceli bir şekilde "eğlendirme nosyonuna" dönüştü. Diziler, yarışma programları, eğlence programları, sabah kuşakları, öğlen kuşakları insanların zamanlarının öldürüldüğü, boşa vakit geçirildiği, zihinlerimizi boşaltan, ekran karşısında boş boş oturduğumuz zaman dilimlerine dönüştürüldü. Bir televizyon kanalında tutan ve reyting getiren bir program ya da bir dizinin farklı bir versiyonu veya tıpatıp benzeri diğer bir kanalda karşımıza getirildi. Reyting listesini eline alan yapımcılar ve programcılar, insanların beğeni çıtalarını, zihinsel performanslarını, dünya görüşlerini ve algılarını değiştirecek hakkaniyetli yapımlar ortaya koymak yerine, taklit ve kof programlar üreterek ekranları silme doldurdular, algılarımızı bambaşka bir boyuta taşıdılar. Ortaya konulan bu sürecin tetikleyicisi elbette bizim kesinlikle inanmadığımız, değerlerinin danışıklı dövüşlerle ayarlandığı reyting listeleri oldu. Yapımcılar ellerine aldıkları listelerin, halkımızın genel taleplerini, istek ve arzularını yansıttığı formasyonundan hareketle bu kurguyu yönlendirmeye çalıştılar. Yapılması gereken, ta başından doğru kurgulanmayan reyting sisteminin yeniden şekillendirilmesi ve ortaya adil, güzel ve televizyonculuk mantalitemizi doğruya yönlendiren bir boyutu ortaya koyabilmek olmalıydı.

Bildiğimiz kadarıyla şu anda televizyonlardaki programların, dizilerin, yarışmaların, birbirinden kepaze yapımların reytinglerini ölçen şirketin tüm Türkiye'deki denek sayısı 5 bine bile ulaşmıyor. 87 milyonluk Türkiye'de ekranların performansları işte bu sınırlı sayıdaki denek üzerinden bizlere yediriliyor. Birbirinden kepaze programlarına "Çok izleniyoruz, AB grubunda şu kadar, şu grupta bu kadar izleyici bizim programımız yayındayken ekranlara çivilendi" diye övünüp şişinen televizyon kanalları aslında, devede tüy bile olmayan bu reyting sistemindeki denek yapısıyla kendi kendilerine çıta koyup üstünden atlamaya çalışan zavallı konumundadırlar.

Her zaman söylediğimiz gibi, bu denek sayısı, gerçekleri ortaya koymaktan uzak, Türk halkının beğenilerini gerçek normlarda yansıtmayan ve ortaya konulacak veriler açısından yanıltıcı bilgiler içeren bir ölçüm mekanizmasını yansıtmaktadır.