Biraz gürültü yapsan iyi olur!

Kamusal yayıncılık anlayışından fersah fersah uzak, sosyal sorumluluk nedir bilmeyen televizyonlarımızda birbirinden kalitesiz programlar yayınlanıyor. Bu programları teker teker izleseniz, inanın hangi kategoriye koyacağınızı bilemezsiniz.

İffeti değil şehveti başrole koyan anlayışla üretilen birbirinden kalitesiz diziler, kimin eli kimin cebinde belli olmayan, nerde akşam orda sabah başrol oyuncularının rol aldığı senaryolar, aile içi ilişkilerin faş edildiği, rezilliklerin kepazeliklerin ortaya döküldüğü kadın kuşağı programları

İnanın bir yabancı gelse Türk televizyonlarını izlese, böylesine berbat programları, dizileri kimlerin formatladığını, nasıl böylesine kötü bir ekran ortaya çıkarıldığını inanın çok merak eder.

Hani, çok ünlü bir oyun yazarı, kendi oyununu sahneleyen tiyatroya gitmiş Bakmış ki, kendi yazdığı oyunun mantığıyla ilgili ortada hiçbir şey yok Hepsi bir yana, sahnede rol alanların hepsi de birbirinden fecaatOyun bittikten sonra kuliste tüm oyuncular yazarın önünde saf tutmuşlar.

İçlerinden biri arkadaşlarını işaret ederek, "Hocam, bu oyunu hep birlikte organize ettik" gibisinden bir şeyler söylemiş Yazar, acı acı gülümsemiş "Öyle mi" demiş, "Ben de, bir kişinin zaten bu kepazeliği tek başına beceremeyeceğini düşünmüştüm!" diye taşı gediğine koyuvermiş. Türk televizyonlarındaki programların hal-i pür melalini ortaya koymak adına her program, rezilliğin, kepazeliğin bir mihenk taşı olarak kabul edilmelidir.

Biliyorsunuz, her sene Amerika'da yılın en güzel filmleri için Oscar törenleri tertip edilir Bir de, yılın en kötü filmleri için düzenlenen Altın Ahududu (The Razzies) ödülleri vardır Bildiğimiz kadarıyla bizde de yılın en başarılı televizyon programları için her sene farklı mahfillerden ödüller veriliyor. Türk televizyonlarında yayınlanan diziler ve programlar, bu bağlamda düzenlenecek yarışmaların Altın Ahududu'sunun bir numaralı adayı olmalı Eskilerin güzel bir sözü vardır: "Bu kadar cehalet, ilimle bile kesp edilemez" derler Yaşananlar her yönüyle böyle bir şeydirTürk televizyonlarında yayınlanan dizilerin senaryolarını yazanlarını tamamen bu kategoriye koyuyoruz Böylesine güdük, böylesine savruk, böylesine sığ ve derinliksiz senaryoları nasıl kaleme alıyorlar, inanın merak ediyoruz! Bu dizilerin senaryolarına kaleme alanlar üstelik milyonlarca lirayı ceplerine indiriyorlar.

Her zaman söylediğimiz gibi, Türk televizyonlarında enformasyona dayalı bir yayıncılık felsefesi yoktur

Televizyonlarımızın programcılık mantığı "eğlence" kültürünün üzerine inşa edilmiştir. Bu kültürü besleyen ana arter ise magazindir Kimin eli kimin cebinde, kim kiminle düşüp kalkmış, hangi ünlü nerede nasıl yakalanmış, iki haftalık evli bilmem kim, kiminle yakalanmış, bir sanatçı şu polemiği başlatmış bir direği bu polemiğe balıklama dalmış Diziler de aynı formatın üzerine kurgulanır