Türk ekonomisindeki büyük dönüşümü dünya ayakta alkışlıyor. Yayınladıkları raporlarla 1 yılda elde edilen bu başarıyı anlata anlata bitiremiyorlar. Son olarak uluslararası para fonu heyetinin 29 Mayıs-11 Haziran'da yapılan 4'üncü gözden geçirme çalışmaları sonunda yayınladığı raporda, sıkı para politikasının kriz risklerini önemli ölçüde azalttığı ve güveni arttığı vurgulanıyor. Cari açık ilk çeyrekte GSYH'nin 2,7'sine düştü. Piyasa duyarlılığı iyileşti. Uluslararası rezervler, takaslar ve diğer yükümlülükler düştükten sonra 91 milyar dolar arttı. Uluslararası kredi kuruluşları Türkiye'nin notunu yükseltti. CDS (5 yıllık risk primi) 440 baz puan düşüşle 265'e indi. Enflasyon düşüşe geçti, büyüme hızı 2024'te 3,4 olarak gerçekleşecek. Ücretler gerçekleşen değil beklenen enflasyona göre ayarlanmalı deniliyor. Dünyanın en büyük tahvil fonu PİMCO Türk tahvillerini favorileri arasında gördüğünü açıkladı. Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank yatırımcılara Türk lirasında uzun pozisyon açın diyor.

Dış ticaret açığında büyük gerileme yaşanıyor. Temmuz ayında açık 1 yıl öncesine göre 41,8 azalarak 12,5 milyar dolardan 7,3 milyar dolara düştü. Temmuzda ihracat 13,8 arttı 22,5 milyar dolar oldu. İthalat 7,8 azaldı, 29,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Demek ki, ihracatçıların kur artmıyor, yandık bittik öldük haykırmaları boşunaymış. Kur yükselmeden de ihracat artıyormuş. Dış ticaret açığının daralması cari açığın da azalmasını sağlıyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Temmuz ayında yüzde 61,2 iken, 2024 Temmuz ayında yüzde 75,5'e yükseldi. Ödediğimiz dövizdeki azalma hem Türk lirasının güçlü kalmasını sağlıyor;böylece maliyetler artmıyor. Hem de toplam brüt rezervlerinin 150 milyar doların üzerinde kalmasını sağlıyor. Merkez Bankası son olarak zorunlu karşılık oranlarını arttırarak çok isabetli bir karar aldı. TL mevduat faizleri yükselecek. Piyasadaki likidite azalacak. Tasarruf özendirilecek. Vatandaşın dolar talebi sınırlanacak Harcamaları kısacak bu önemli karar enflasyondaki düşüşü hızlandıracak.