Yaban kazları kümese atılmalı
Vergide esas olan "az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi almaktır." Bu ise gelir vergisinin yaygınlaştırılması ve her türlü gelirin vergi kapsamına alınması ile olur. Hükûmetin yeni hazırladığı vergi kanunu bu temele dayanıyor. Vatandaşı doğrudan ilgilendiren hükümler yok. Pakette daha çok üretici, sanayici ve ihracatçılara ilişkin düzenlemeler var... Bu nedenle Bakan Şimşek taslağın detaylarını dün reel sektörün önde gelen kuruluşlarıyla paylaştı önerileri dinledi, gelen bilgiler değerlendirilerek tasarıya son şekli verilecek. Pakette yer alan çok uluslu şirketlere asgari kurumlar vergisi, doğrudan vergilerin payını artırmak için yerel asgari kurumlar vergisi ve asgari gelir vergisi gibi uygulamalar konusundaki detaylar reel sektör temsilcilerine anlatıldı. Kiralardan stopaj alınması söz konusu değil. Yurt dışı çıkış harcı taslaktan çıkarılabilir. Yeni vergiler arasındamimar, avukat, doktor gibi mesleklere peşin vergi uygulaması da var.
Pakette ÖTV muafiyetli araç alımı hakkında düzenleme de olacak. Engelli vatandaşların yakınlarına sağlanan ÖTV'siz araç şartı kaldırılacak. Bir şirkete bağlı olmadan kendi adına çalışan motokuryelerin kazançları gelir vergisi kapsamına alınacak. Madenler, limanlar ve organize sanayi bölgelerine uygulanan vergi istisnalarının kaldırılması ve Yap-işlet-devret ve kamu-özel iş birliğinde kazançların yüzde 30'unun vergilendirilmesi planlanıyor. Ayrıca, yukarıda şu anda belirtilmeyen bazı KDV ve ÖTV istisnalarının kaldırılmasından yüksek meblağdagelir bekleniyor. Fakat hangi istisnaların kaldırılacağını ancak tasarı Meclis'e sunulunca göreceğiz. 226 milyar TL'lik ek gelir sağlaması beklenen, bu vergi paketi bugüne kadar uygulanan en kapsamlı mali revizyon. Esasen enflasyon dolayısıyla reel geliri düşen çok geniş bir kesim var. Buna enflasyon vergisi ödeyen dar gelirliler diyoruz. İşte bunların vergi yükü hafifletilmeli. Emek gelirleri ile sermaye gelirleri mümkün olduğunca farklı vergilendirilmeli. Gelir vergisi ücretlilerin üzerinde yıkılan dar tabanlı vergi olmaktan çıkarılmalıdır. Büyük şehirlerdeki imar rantları vergilendirilmelidir. Özellikle mahallîidarelerin (belediyelerin) harcamaları çok etkin bir şekilde denetlenmelidir... Artık şirketler istedikleri kadar değil hak ettikleri kadar vergi ödeyecek. Patronlar muhasebecisine bu vergi çok çıktı, masraf faturası bul matrahı düşürelim diyemeyecek. Türkiye'de aşırı kazanç elde ettiği hâlde, zarar açıkladığı için bir kuruş vergi vermeyen binlerce kuruluş var. Artık devir değişti, kim ne kadar kâr elde ediyorsa o kadar vergi verecek. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi almak için yeni sistem getirilmeli. Mesela yıllık cirosu 10 milyonolan şirket ile 10 milyar olan arasında fark olmalı. Az kazanan 10 çok kazanan 25 vergi ödemeli. İşte o zaman adalet sağlanır. Ülkemizde büyüme dostu bir vergi politikası uygulanabilmesi için Kurumlar Vergisinde öz sermayeye faiz yürütülmesine imkân veren istisna ve muafiyetleri, kamu hizmetleri ve mükerrer vergilenmenin önlenmesi ile sınırlayan bir sisteme geçilmelidir.