Nasıl başardık
Avrupa Birliği en büyük doğalgaz tedarikçisi konumunda bulunan Rusya'dan enerji ithal edemeyecek. Zira Rusya ile Ukrayna arasında 2019'da imzalanan ve 31 Aralık 2024'te sona erecekdoğalgaz transit anlaşmasıyenilenmiyor.Rusya Avusturya üzerinden Avrupa'ya giden doğalgaz hattını kapattı. Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'nın gaz sözleşmesini uzatmaması hâlindeTürk Akım boru hattı üzerinden sevkiyatın yapılacağını söylemişti. İşte tam bu sırada ABD, Rusya'nın üçüncü büyük bankası Gazprombank'a yaptırım kararı alarak, gaz ödemelerinin tahsilatında kullanılan bankayı finansal sistemden çıkardı. Bankanın devre dışı kalması ile Rusya'dan gaz ithal eden ülkeler, Rus gazı ödemelerini yapamayacak.Türkiye bu konuda muafiyet istedi. ABD'den"uygun adımları atmaya devam edeceğiz"cevabı geldi. Asıl amaç Türkiye'nin Avrupa'ya gaz tedarikinde bulunarak büyük gelir elde etmesini engellemek.
Biz Rusya'dan aldığımız gazın parasını yaptığımız ihracatla öderiz. Rus doğalgazını Türk Akım hattı ile AB ülkelerine de ulaştırırız. Milyarlarca avro kazanırız. Kendi halkı tarafından dışlanmış Başkan Bidenhükûmetinin bu kararını 20 Ocak'ta görevi devralacak Donald Trump ayaklar altına alacaktır. Ayrıca ağırlaşan kış şartlarında toplumların doğalgaza erişiminin yaptırımlarla engellenmesi insanlık suçuna eş değerdir. Dolayısıyla böylesi bir ortamda Türkiye'nin başta kendi halkı olmak üzere uluslararası toplumu bu denli bir dramdan kurtarmak amacıyla yaptırımları dikkate almamasına kimse karşı çıkamaz. Bu bağlamda ABD çok geç olmadan yaptırımların kapsamını sadece Rusya'yı etkileyecek şekilde sınırlandıracaktır.Diğer taraftan Avrupa Birliği, Rusya korkusuyla Türk Savunma Sanayii şirketlerine kapıyı açıyor. AB üye ülkeleri arasında savunma sanayisini güçlendirmeyi, ortak silah üretim ve tedarikini teşvik etmeyi öngören Avrupa Savunma Yatırım Planı (EDIP) tüzüğü hakkında yürütülen müzakerelerde önemli bir gelişme yaşandı. Bugüne kadar yalnızca AB üyesi ülkelerin EDIP ile sağlanacak mali kaynaklardan yararlanabileceği görüşünde ısrar eden Fransa, bu tutumunu sonunda değiştirdi. Fransız diplomatlar, Brüksel'de yürütülen teknik görüşmelerde AB bütçesinden sağlanacak mali kaynakların yüzde 35'lik bir oranının