İpin ucu kime dokunacak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan ziyaretlerinde enerji, madencilik, savunma sanayii gibi alanlarda tam 48 anlaşma imzalandı. Malezya ve Endonezya ile ticaret hacimleri 10'ar milyar dolara Pakistan ile de 5 milyar dolara çıkarıldı. 3 ülkeyle toplam 25 milyar dolarlık iş yapacağız. Yıl sonuna kadar 1,3 milyar metreküplük Türkmen gazı alacağız. Gabar Dağı'nda günlük 76 bin varil petrol üretiyoruz. Suriye'yi baştan sona imar ederek 400 milyar dolarlık iş potansiyeline kavuşacağız. 6 Şubat depremlerinde yıkılan 75 milyar dolar harcanarak 11 ilimiz yeniden imar edildi. 2 yılda 205 bin konut üretildi. 2025 sonunda bu rakam 453 bine ulaşarak evine kavuşmamış hiçbir depremzede kalmayacak.

Çinli otomotiv devleri BYD ve Chery toplam 2 milyar dolarlık yatırımla Samsun ve Manisa'da fabrika kuruyor. Merkez Bankasının brüt rezervleri 170 milyar dolara dayandı, Cari açık 10 milyar dolara düştü. Yabancı yatırımcılar tarafından yerel seçimlerin ardından carry trade girişi 31,4 milyar dolar düzeyine çıktı.Sanayi üretimi 5 yılın zirvesinde. İşsizlik oranı 8,5 seviyesine düştü. İş gücü 35 milyon 743 bine ulaştı. Enflasyon 80'lerden 40'lara geriledi;yıl sonunda24 olacak. 2026'da tek haneyeinerektamamen pasifize olacak.

1 yılda 262 milyar dolar tutarında rekor ihracat yaptık. 2023'te 106 milyar dolar olan dış ticaret açığımız 2024'te 82 milyar dolar indi. Yerlilik oranı 80'lere çıkan savunma sanayiinde 2024'te 7,1 milyar dolarlık ihracat 2025'te 10 milyar doları aşacak. Geçen sene 65 olan kredi faizleri şubat ayında 43'e düştü.İş dünyasının özellikle TÜSİAD'ın bu tablo karşısında zil çalıp göbek atması ve kendilerine bu ortamı hazırlayan hükûmeti ayakta alkışlamaları gerekmiyor mu Yüz kere evet!

Ama tam aksi bir davranış içine giriyorlar. Muhalefete soyunuyorlar. Neden Kurulduğu 1971 yılından bu yana mevcut hükûmetlere yön vermeyi kendine şiar edinen TÜSİAD, devlete isyan hareketi olan Gezi Parkı olayları için yaptıkları açıklamada"Gösterilere olağanüstüorantısız güç kullanımı ve hoşgörüsüz müdahale kamu vicdanını yaralamakla kalmamış, toplumsal uzlaşma arayışında moral bozucu olmuştur"