Bizim işimizdestan yazmak!

Ekonomide büyük canlanma var. Merkez Bankasının kasası doluyor. Brüt rezervler geçen hafta 10 milyar dolar artışla 164,4 milyar dolara yükselerek İmamoğlu'nun gözaltına alındığı 19 Mart'taki 163,1 milyar dolardaki seviyenin üzerine çıktı. Net rezervler 11,1 milyar dolar arttı, 57,4 milyar dolar oldu. Şirketlerin döviz mevduat hesaplarının bir haftada 3,3 milyar dolar azalması Türk lirasına olan güvenin arttığını gösterdi. 5 yıllık risk primimiz 285 düzeyine çekildi. Yabancı yatırımcılar 1 haftada 2,4 milyar dolarla son 14 ayın en yüksek tahvil alımını gerçekleştirdi. Hisse senetlerinde 235 milyon dolarlık pozisyon açtılar. Hisse stokları 31,5, tahvil stokları 11,9 milyar dolara çıktı.Rezervlerdeki rekor artış ve terörsüz Türkiye piyasaları coşturdu. Yurt dışından giren fon miktarındaki büyük artış döviz rezervlerinin rekor düzeye ulaşmasını sağladı.

Sanayide çarklar hızlandı: Büyümenin öncü göstergesi sanayi üretimi mayıs ayında yüzde 3,1 yıllıkta 4,9 artışla yılın zirvesine ulaştı. En büyük artış yüksek teknoloji grubunda yaşandı.Sanayi üretim göstergeleri içinde yüksek teknoloji üretiminde büyük hızlanma var... Aylık bazda yüksek teknolojili ürün üretimi yüzde 25,3 artış gösterdi.Yüksek teknoloji ve katma değerli yatırımlarla yola devam ediyoruz. Doğalgazda net ihracatçı olduk. İmalat sanayi sektörü ise yüzde 4,6 oranında artış göstererek, sanayi üretimindeki büyümeye önemli bir katkı sağladı. Özellikle ihracat odaklı üretim yapan fabrikaların yüksek performansı, bu sektördeki ivmeyi destekledi.Sanayi üretimiekonomide büyümenin dinamiğidir. Sanayi üretimindeki gelişme diğer sektörleri de peşinden sürükler. retim artışına dayalı olarak istihdam artar, gelir artar. Avrupa ülkeleri ne yapsak da ekonomiyi büyütsek diye çırpınırken, Ankara uyguladığı başarılı ekonomik programla destan yazıyor. retim arttıkça ihracatta tarihîzirveler test ediliyor. Cari açık (döviz açığımız) azalıyor. Yıllıklandırılmış uluslararası doğrudan yatırımların 13,1 milyar dolara ulaşması Türkiye ekonomisine olan güveninnet bir göstergesi...

Yolsuzluk girdabında boğulan ana muhalefet partisi CHP bu düzeni yıkmak için elinden gelen bütün imkânları(!) kullanıyor ama ne iş dünyası ne çalışanlar ne de vatandaş bu çatlak sese kulak veriyor...

Sanayi üretiminin artması talebin artmasıyla gerçekleşiyor. Talep, halkın talebi ile, ihracat talebinden oluşur. İkisinde de büyük artış var. Türkiye mayıs ayında 24,8 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek aylık ihracat değerine ulaştı. 2025'te ilk beş aylık ihracat111 milyar dolara, son 12 aylık ihracat ise 265,5 milyar dolara yükseldi. Mayıs ayında millîgelir 16 bin dolarla cumhuriyet tarihinin zirvesine çıktı. retim istihdam, gelir demektir. lke ithalata bağımlı ve döviz tüketen üretim yapısı ile değil, döviz üreten ekonomik yapı ile büyüyor. Devletin geliri artınca çalışanların da maaşına zam yapılıyor. Hastane, okul, yol hizmetleri daha kolay hayata geçiyor, vatandaş evlatlarına rahat iş buluyor, kiracılar zamanında ödeme yapıyor, enflasyon canavarı kediye dönüyor...