Kimi Hurmalı Yoğurtlu Kimi Soyadıyla Soylu

BALI ÇAY KAŞIĞIYLA TUTMAK "Her akşam yatarken manda yoğurdunun içine Medine hurması doğrarım, 3 ya da 5 tane. Ona bir çay kaşığı kestane balı ve bir de içine yulaf ezmesi atarım. Karıştırarak yer yatarım. Şifa" AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tokat'ta çiftçilerle bir araya gelince ve konuşmaların konusu bala gelince, yukarıya aynen aldığımız "Şifa reçetesi"ni vermiş; dolayısıyla sözlerini balla kesmiş. İçine Medine hurması doğradığı ve yulaf ezmesi attığı manda yoğurdunu ballandırarak yediğini çiftçilerimize anlatan Sayın Erdoğan, bu şifa reçetesiyle "Lokman Hekim"lik yönünün bilinmesini mi istedi Konu bala değil de yağa, süte, peynire yahut tuza, beze, gaza, mazota gelseydi yeni reçetesi nasıl olacaktı gibi sorular insanımızı meşgul ededursun, biz olaya "Ekonomist"liği açısından yaklaşacağız. Ekonomistlikten doktor sıfatı da olan Cumhur İttifakçısı Sayın Bahçeli'nin, bu günleri iki, üç yıl önceden görerek "Ekmekler askıya çıksın!" öncülüğünün, AKP cephesine hazım zorluğu yaşattığı ve hatta Sayın Emine Erdoğan'ı "Porsiyonlarımızı küçültelim" tavsiyesine yönlendirdiği biliniyor iken... pushfn('ads'); Kanaatimizce, Sayın Erdoğan "Ekonomist" olması hasebiyle o reçeteyi vermiş, yatmadan önceki son 10 dakikasını böyle açıklamıştır: Çiftçime söylüyorum, (Gelinim) anlasın deyiminin gereği. Bir deyimden bahsettik ama aslında bizim kanaatimizin temelinde de bir başka deyimin izahı var; Sayın Erdoğan'ın ekonomistliği ile doğrudan alakalı, bal ile dolaylı alakalı. Türkçemizin en bilinen ballı deyimi, "Bal tutan parmağını yalar" kelimelerinde ifade bulmuştur. Bal tutmak, iktidarda olunduğunda gerçekleşir ve yalamak fiiliyle de finali yapar. Bir araya geldiği çiftçilerimizin ve başkalarının aklında olabilecek bazı sorulara bal ilişkisi durumunu böyle anlatarak ekonomistçe bir cevap verdiğine inanıyoruz Sayın Erdoğan'ın. Bal, parmakta değil, çay kaşığında. Üstelik kökeni de belli: Kestane. Türkülerimizde söğüt dalına yuva yapmışlığıyla tanıtılan mandayı, yoğurdu ile gündem etmesi de tartışılıyor Sayın Erdoğan'ın. Halbuki burada manda yoğurdu taşıyıcı olarak kullanılmaktadır. Medine hurmasının, kestane balının ve yulaf ezmesini taşıyıcısı manda yoğurdundan önce hurmanın şehri münazara konusu edilmeliydi. pushfn('ads'); Neden Bağdat hurması değil, Şam veya Filistin hurması değil de Medine hurması Hem onların hatırlatacaklarından korunuyoruz. Hem de "Kaşıkçı cinayeti"nin Suudi Arabistan'a devir talebi varken Medine diyoruz. Bu kadar sebep yetmez mi Mizahlı yaşadığımız yıllarda TRT TV'sinde yayınlanan bir Perran KutmanMüjdat Gezen parodisi vardı. Doktor Müjdat'tan Sayın Erdoğan'ın şifa reçetesine benzeyen bir zayıflama tarifi alan genç kız Perran dönüp soruyordu: Efendim ben bu tariftekileri yemeklerden önce mi yiyeceğim, yemeklerden sonra mı Sayın Erdoğan böyle bir soru ile karşılaşmamak için "Her akşam yatarken" diye başlamış olmalı tavsiyesine. Her yatma saatinde, ama hangi kuvvette bir yemeği olmalıydı o akşamın sofralarında Bu sorumuz muhalefet partilerimize bir yol gösterme olsun. ÇOCUKLARI CAMİYE YASAKLAMANIN BEDELİ 12 Eylül ihtilalinden önceki yıllarda yaşandığına inanılan bir rivayeti Mahmut Toptaş Hoca'mız da teşviklerini güçlendirmek için bir, iki kere yazmıştı. Kaynak hadise şu: Ankara'da siyasi şubeye getirilenlere reva görülen muameleleri uygulamakla görevlendirilenlerden ikisi, gelen müezzin veya imam olduğunda kaçınıyorlar ya da dereceyi çok hafif tutuyorlar. Amir pozisyonundaki vazifeşinaslar durumu farkediyorlar ve o iki elemanı özel incelemeye alıyorlar. Araştırmaları çocukluk günlerine kadar genişlemesine rağmen, delil sayabilecekleri bir belgeye ulaşamıyorlar. Görevlerini imammüezzin ayırt etmeden yapan arkadaşlarının aile ve çevre özellikleri onlarda da olmasına rağmen, getirilenler sakallı olduklarında bilhassa "Kaytarma"yı tercih eden o iki eleman psikolojik sorguya alındığında gerçek ortaya çıkar. Çocukluklarında, yaz tatillerinde uygulanan kurslara katılmamış olsalar da cami içinde ve cami bahçelerinde koşmuş, oynamışlardır. O vazifeşinaslar keşfettikleri bu çocukcami ilişkisinin gördükleri ve tahmin ettikleri pahasını raporlarını yazarak siyasileri etkilemişler midir Sorusunun cevabı, kuvvetli bir "Evet"tir. 1999 yılında ANAP-DSP- MHP hükümetinin Meclis'i özel toplayarak çıkarttığı "12 yaş altı çocuklara Kur'an yasağı" kanunu o evetin belgesidir. pushfn('ads'); O yasağın iki partisi ANAP ve DSP bugün partiler mezarlığında dahi yokken, MHP'nin o günkü tavrını, Adana olayların sorumlu bakan "Orantısız güç- Soruşturma" gibi kelimelerle açıklama yapmaya çalışırken aynen muhafaza etmesine bizim yorumumuz olmayacaktır. Bugün gelinen noktayı anlatmaktır muradımız. Gelinen nokta: "Hiç başı örtülü, örtülü kardeşini döver miymiş" sorusunda işaretleniyor. 26 Mart 2022 tarihli gazetemizdeki "Başörtülü polis" başlıklı yazısında Mine Alpay Gün işaretlemiş geldiğimiz bu günü. "O genç polis daha hızlı indiriyor copunu belki de akranı