Eskiyi Sahiplenmek Yenisine Hasrettendir

Akp Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın, "İTO 140. Yıl Özel Ödülleri" törenindeki hitabetini dinledik, TV'lerin haber saatlerinde. Enflasyon ve faiz rakamları vererek geçmişi hatırlattıktan sonra buyurdular ki: "Bunu biz başardık. Birileri değil." Biz, kendisi ve kendisine muhalif olmayan, muhalif olmayı aklından geçirmeyen makam sahibi olmuş AKP'liler. Birilerinden kasıt ise, ayrılıp gitmiş, fakat çorbada katığı ve tuzu olduğunu iddia eden "Eski" sıfatlı AKP'liler. Haberi servis edenler "Erdoğan, Babacan'ı hedef aldı" başlığını teferruatından önce duyurduklarından, biz de tekrarını şartlı dinledik bir depo kanalından. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan geçmişte başarılı olduğunu anlatmayı sürdürüyor: "Şimdi bu neticenin üzerinden kendilerine paye çıkarmaya çalışanlar yok değil, var." pushfn('ads'); Paye çıkarmaya çalışmak; değer kazanmak, derece yükseltmek, aşama kaydetmek, önemsenmek ve rütbe almak fiillerine karşılık ise, imzayı atanın, ekip arkadaşlarının bu arzularına itirazı, istihza ile yaklaşması, başarıyı şüpheli ve tartışılır kılar dersek, acele etmiş oluruz. Zira Sayın Erdoğan soru içinde soru ile başarının varlığını bir kez daha ilan ederken, hisselerin hepsine de el koyuyor. "İmzayı atan kişi, sen kimsin Altı sıfırı Türk Lirasından çıkaran bu başbakan. Sen kimsin yav" "Sen kimsin" sorusu alelade, lalettayin, gelişi güzel bir soru değildir. Soranı güçlü kılmasının ötesinde, baskı muhtevalı korku salması da söz konusudur. "Sen kimsin" sorusu, bir cevap almak için değil, Sorgulananın, kim olduğunun bilindiğinin ifşası ve ilanı için sorulur. Üçüncü bir şık daha var. Sayın Erdoğan tarafından ısrarla, hem de birkaç kere tekrarı, muhatap üstünden kendinin anlaşılmasını istemesine dayanır. Sayın Bahçeli de Saraçhane Meydanı'nda "Erdoğan'ı anlayınız" demişti. "Türk Lirasından altı sıfırı çıkaran bu başbakan" Sayın Erdoğan olduğunda, Sayın Bahçeli de ekmekleri askılara çıkaran olmuştu çünkü. pushfn('ads'); Türk Lirasına sıfırlar şimdi tekrar konuluyorken, Sayın Erdoğan'ın "Altı sıfırı Türk Lirasından çıkaran bu başbakan, sen kimsin yav" diyerek kendini anlatmasını, ilkokullarda ezberlediğimiz Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Mehmetçik"e yazdığı "Sen ben uyurken, biri var uyumaz Nöbette, talimde ayakta kış, yaz" mısralarının gücüne eşit sayansaydıran söz yazıcıları, Türkçemizin izaha muhtaç bir deyiminden de yardım alıyorlar. "Senin irapta mahalin bile yok." Muhatap kişinin, söz hakkı olmayan, adam yerine konmayan, değersiz, önemsiz ve vasıfsız bu yeni tarifi, "Kimsin sen" sorusuna da cevap sayılsa gerek. Devamındaki izahlı soruyla da bu tarif vurgulanmaktadır. "Yani burada başbakan olur vermedikten sonra, sen ne yapabilirsin yav." O gün ne yapıldığı, kim tarafından nasıl yapıldığı, sorgulanan muhatabın "Çıkıp Tv kanallarında ben yaptım, ben ekonomi bakanıyım" demesinden sonra, Sayın Cumhurbaşkanı'nın sorucevap şeklindeki bir hitabıyla bugün açıklanıyor. "Ben devlet içinde böyle bir süreci işletiyordum. Başbakan bu işe olur vermeden sen ne yapabilirsin" Buradaki "Sen ne yapabilirsin"in, "Sen kimsin" sorusunun muhatabına sorulduğunu sanmak eksik, hatalı ve yanlış olur kanaatindeyiz. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, şu anda "olur" bekleyen bürokratlarına ve bakanlarına veriyor mesajını. Onlara, Sayın Bahçeli'nin "Erdoğan'ı anlayınız" tavsiyesini hatırlatıyor. Habercilerin "Erdoğan, Babacan'ı hedef aldı" başlığının yeterli olmadığını ve demeç muharebesinin tahmini arka planını biz böyle yazdık. GEREKLİ KILINANLARIN GEREĞİ OLUR Akp iktidarının özel izinli gazetecilerinden Sayın Abdulkadir Selvi'nin, cevabı kendine pas olarak dönen sorusu şu: "Muhalefet, Şehir Hastaneleri konusunda eleştiri yöneltiyordu, şimdi kesildi, nasıl açıklıyor sunuz" Muallakta, boşlukta fakat reklam havasında bir soru. Şehir Hastanelerinin neyi, nasıl ve niçin eleştiriliyordu Kesilmek ne demek Eleştiri konuları, hatalar ve olduğu iddia edilen yanlışlar yok mu idi, yoksa kaldırıldı mı Muhalefeti, eleştirilerine kulak tıkanmasının yorgunluğu sarmış da olabilir mi pushfn('ads'); Sayın Cumhurbaşkanı'nın böyle hacmi belirsiz fakat maksadı çok belirli bu soruya verdiği cevap, Türk basın tarihinin özetidir. "Vallahi Abdulkadir bey köşenden gereğini yapacaksın. Ahmet Bey (Hakan) gereğini yapıyor." Gereğini yaptığı için takdir edilen elbette bir tek "Ahmet Bey" (Hakan) değil; basın dünyamızın geçmişinde çok var. Koltuğu ihale dosyalı Sayın Barlas ve Sayın Özköşklü de takdir görenlerdir mesela. 28 Şubat'ı kim unuttu "Refah Partisi ile koalisyon yaparsa Mesut'tan boşanırım" tehdidini Berna Yılmaz ağzından manşet yapan Amiral Gemicilerin de takdir edildiklerini unutmamak gerek. Adı özellikle anılan "Ahmet Bey Hakan" Sayın Cumhurbaşkanı'nın penceresinden bakarsak her devirde ve her şartta gereğini yapmıştır. Refahyol günlerinde ilişkide olduğu bir "Hoca"cıların kurguladığı "Mason tiyatrosu"nu her akşam yayımlaması, 28 Şubat'a, sonrasında da sümükçü Sayın Arınç'ların tahribatlarına yol açmıştı. Sayın Erdoğan'ın takdiri yerini bulmuştur. Konu gazeteci ve siyasetçi ilişkisi olunca bir gazetecinin (Şinasi Nahit Berker miydi) İsmet Paşalı anısından da bahsetmeliyiz. İhtilal sorası. İnönü Başbakan. Ulus'u ziyareti söz konusu. Yazı İşleri Müdürü toplar herkesi ve der ki: Partimize üye olmamışlar gitsinden hemen üye yazılsınlar. Paşa'mıza ayıp olmasın. Bu emri iki kişi dinlemedik diyor o gazeteci. İsmet Paşa sohbetin sonunda sordu: Hepiniz partimize üyesiniz değil mi Hayır diyen o iki kişiyi bakın nasıl takdir etmiş İsmet Paşa: Ne güzel Arkadaşlarınız üye oldukları için bizi tenkit edemezler. Fakat sizler rahatça hatalarımızı, yanlışlarımızı yazacağınızdan, bize yol göstermiş olursunuz. PAŞA PAŞA KAÇMAK KAHRAMANLIK DEĞİLDİR. 17 Eylül 2022 tarihli sayfamızda, aktüel konu "Hainler ve hain bilinenler" tartışmasına İnönü'nün bir Meclis konuşmasından birkaç cümle ile biz de katılmıştık. Askeri ihtilal yapıp idareyi eline alan İttihat ve Terakki, 1918'de, İnönü'nün anlatımıyla, "Bütün imparatorluğu düşman eline bırakıp kaçtı." İmparatorluk... İnönü imparatorluğun bir askeridir. Habertürk yazarı Muhsin Kızılkaya 25.09.2022 tarihli ve " İzmir'de Osmanlı Padişahlarını ararken" başlıklı yazısında, İttihat ve Terakki'nin üç tepe isminden Talat Paşa'yı anlatmış bir paragrafında. Talat Paşa'nın iyi yazılmış bu tanıtımını okuyoruz önce. "Şimdi