Adalet hakkı, kardeşlik hakkı, eşitlik hakkı, insan hakkı, serbest ticaret hakkı, demokrasiler arası dayanışma hakkı, emeğin hakkı; bütün hakları bir kalemde sildi; "Zorbalık Hakkı" diye yeni bir hak ilan etti.

Zorba yemin etti.

Gücü, gücü yetene!

Milyarderler mutlu.

En güçlü ülke odur, bir düğmeye basar 500 kilometre uzaktan şehirleri yerle bir eder, en güçlü ordu onun elindedir: Madem ki, dolar milyarderi dev teknoloji şirketlerini, silah kartellerini ve onların patronlarını var eden ABD'dir; onun "zorbalık yapma hakkı olmalıdır" diye açık açık ilan etti. İlk önce Panama Kanalı'nı ve Grönland'ı işgal etmek için askeri güç kullanacağı tehdidini savurdu.

Panama.

Panama.

Selam durun Trump'a!

ABD'nin zayıf ülkelere "zorbalık etme hakkı bulunduğuna" inandığını açıkladı. Zorbalık gücünü kullanarak ABD'nin "gerileyişini durdurma" vaadini yemin töreninde tekrar etti. Dolar milyarderi şirket başkanları: Mark Zuckerberg, Lauren Sanchez, Jeff Bezos, Sundar Pichai, Elon Musk; "küçük ve zayıf ülkelerin doğal kaynaklarına el koyma hakkını" zorbanın kulağına fısıldadılar.

Fısıldayan milyarder.

Fısıldanan da milyarder.

Zorba oligarşisi kuruldu.

Oligarşi yemin etti.

Bugünkü zorbalar oligarşisinin dedeleri; Amerika'ya gemileri ve ateşli silahlarıyla gelipyerlileri katlettiler, soykırım yapıp; altı altın ve petrol, üstü verimli ve bereketli topraklara el koydular. Toprağın altındaki altın ile petrol, vahşi sermaye birikiminin kaldıracı yapıldı. Ardından Afrika'dan siyah derili insanları hayvan gibi avlayıp gemilerde kafeslere doldurup pamuk tarlalarında çalışmak üzere köle emekçisi yaptılar.

Korkunçtu!

Köleliğin kaldırıldığı gün hiçbir hakkı olmayan aşağılanmış, sefalet, şiddet ve kin kısırdöngüsünde insanlıkları öğütülmüş 4 milyon köle vardı.

Sermaye böyle birikti.

İngiliz tüccarlarla birlikte Çin'e, silah gücüyle korunan, afyon ticaretini başlattılar. O yıllarda zorbalığı silaha dökecek güçleri henüz yoktu. Rusya'ya 7.000.000 (7 milyon) dolar ödeyip Alaska'yı ve Fransızlara da 15 milyon dolar verip New Orleans'tan Montana' ya kadar uzanan çok büyük toprak parçasını satın aldılar. ABD'nin yüzölçümünü iki katına çıkardılar.

O gün parayla Alaska!

Bugün silahla Panama!

Birinci Dünya Savaşı bitiminde 1918'de; insanlık, savaştan bıkmış yeni düzen arıyordu. ABD Başkanı Wilson, 14 maddeden oluşan "Wilson İlkelerini" ilan etti; "ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı ile uluslararası ilişkilerde şeffaflık" bütün dünyada; Kuzey Afrika'dan Hindistan'a Balkanlar'dan Çin'e kadar heyecanla karşılandı. Bu prensiplerin yarattığı büyü ile ABD, küresel lider oldu. Harita çizici, sınır değiştirici, işgal edici oldu ve Ortadoğu'da, Uzakdoğu'da Vietnam'da, Afganistan'da "vura vura, öldüre öldüre, bombalıya bombalıyademokrasi ve serbest piyasa getirici" olmaya soyundular.