Cumhurbaşkanlığı Sarayı kapatılıyor (!)

Ben kulis haberciliği peşinde koşan, iktidar ya da muhalefet politikacıları ile arkadaşlık, dostluk, yakınlık kuran, onlardan kulis haberi sızdırıp yazan biri değilim. 50 yıldır muhabirlik ve yazarlık yapıyorum. Politikacı ile ilişki kurayım, bu ilişkiyi yazı diye yazayım gazeteciliğini hiç yapmadım.

Ancak şaşkınım!
Ya kulis doğruysa...

Ankara'daki kaynaklarım bugün açıklanacak "tasarruf paketi ile ilgili bana sarsıcı, dünya basınını atlatma özelliği olan"bir kulis haberi verdiler.

Asla inanmadım.
Fakat olabilir mi!
Şüpheye düştüm!

Kulis bilgisi doğruysa ve ben inanmayıp yazmaktan çekinirsem; bunu yapmaya siz SÖZCÜ okurları açısından hakkım yok diye düşündüm.

Bu kulis habere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim sonuçlarının partisinde ve kendi liderliğinde ortaya çıkardığı; "kan ve ruh kaybını"gidermek için "halkı kalbinden yakalayacak yeni bir başarı hikayesi"yazıp, kurmay kadrosuna oynatmayı düşünmüş. Böyle bir düşünce ancak"çok güçlü ve kendine güvenen bir liderin göze alabileceği çapta devrimci değişimin (Heterodoks)"kararı demektir.

Maliye BakanıMehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ı çağırmış; "öyle bir tasarruf paketi hazırlayın ve açıklayın ki, benzersiz olsun... IMF'nin bile aklı şaşsın... Muhalefetin dili kilitlensin... Bizi sevmeyenler ağızlarına fermuar diktirmek zorunda kalsınlar... Halk da bize yeniden güvensin... Ruh ve kan kaybını giderelim..." demiş ve eklemiş:

Saray'dan başlayın.
Saray'ı kapatalım.
Çankaya'ya taşınayım.

Külliye Sarayı'nın günde 15.000.000 TL (15 milyon) geçen harcamasını, tasarrufa dönüştürdüğümüzü halka açıklayın. 1137 odalı sarayı; "tarım ve hayvancılıkta verimi artıracak araştırmaları yapan bilim insanlarının merkezine" dönüştürelim demiş. Ve"Hatta gübre üretiminde bile dışa bağımlı hale geldik... Sarayı gübre üretimini yüzde 100 yerli yapıya oturtacak bir yüksek araştırma merkezine çevirdiğimizi"halk mutlaka duysun istemiş.

Şaşırsın muhalefet.

Cumhurbaşkanlığı'nın sayısı 16'ya çıkan VİP uçaklarının sadece biri kalsın, 15'i satılsın, Hazine'ye gelir yazılsın. Cumhurbaşkanlığı'nın sayısı 500'e dayanan makam aracı sayısı 5'e insin, 495'i satılsın ki, halk fedakar ve yüksek özveri sahibi cumhurbaşkanı kimmiş, görsün.

Paket çok kapsamlı.

Şunlar da var: MERKEZ BANKASI başta olmak üzere BDDK, SPK, TUİK,ANADOLU AJANSI, TRT gibi ne kadar Cumhurbaşkanı emrine sokulmuş, o izin vermeden "nefes bile alamayan kurum" varsa hepsi "bağımsız"ilan edilecekmiş. Bütün kurumların Avrupa ileri demokrasilerinde olduğu gibi iktidardan emir beklemeden çalışabilecekleri ortam hazırlanacakmış. Bunun için gerekli kararlar, kanunlar peş peşe çıkacakmış.

Burada bitmiyor!

Bence en önemlisi şu: Yargıçlar, savcıların, yüksek mahkemeler ve tüm adalet sisteminin iktidar korkusu yaşamadan çalışacağı bir ortama geçilmesine karar verilmiş. Bu kararı; bugün açıklanacak "devrimci tasarruf paketinde" göreceğiz.

Yürütme gücünün Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmasına açık kapı bırakan gizli açık tüm zincirler kırılıp atılacak ve bütün dünya "Türkiye'de hakimler var.... Türkiye'de savcılar var... Türkiye'de nihayet adalet var..."diyebilecekleri bir büyük değişim yapılacakmış! Bunu cumhurbaşkanı özellikle istemiş.

Tutamadım kendimi!
Gerçek mi bu
Diye sordum.

Kulis haberi fısıldayan kaynağım;"evet... evet..." dedi ve "Hatta cumhurbaşkanından bu cümleleri duyunca Mehmet Şimşek yerinden fırlamış, bütün protokol kurallarını çiğneyerek koşar adım cumhurbaşkanına sarılıp yanağından öperek; "