O şimdi zenginlerin adamı: IMF reçetesi anlatıyor!

Garibin, yoksulun yanında yer alacak; "yoksulluğu- yolsuzluğu- yasakları" kaldıracaktı. Partisini bu hedefe ulaşmak için kurmuştu. Nikah yüzüğünü gösteriyordu. "Bütün servetim bu" diyordu. "Sizin dertleriniz ile dertleniyor, çare üretiyoruz" diye meydanları dalgalandırıyordu. 22 yıl boyunca kendisini "dik dur eğilme millet seninle" diye alkışlattı. O şimdi garibin yoksulun uzun adamı değil!

AKP zengin partisi!

Erdoğan!

Zenginlerin adamı!

IMF çözümü anlatıyor!

Onu destekleyenler; Reis ne yapar yapar "yoksulu hayat pahalılığına ezdirmez" umudunu taşıyorlardı. "Varlıklılara servet vergisi koyar" oradan gelecek kaynakla dar gelirliyi, sabit gelirliyi, emekliyi, işçiyi, yoksulu korur. Kendisi ve kadrosunun kötü yönetimi sonunda patlayan enflasyonun halkı ezmesine asla izin vermez.

Beklenen buydu!

Güven ayaktaydı.

Ona inanmışların umudu; "betona düşmüş çiğ yumurta" gibi oldu. Ekonomide yarattığı yüksek enflasyonun öğütücü yükünü yoksulların üzerine yıktı. 40 TV kanalından aynı anda günde 5 defa tekrar tekrar yayımlanan meydan konuşmalarında; "fiyat istikrarını sağlamadan maaş artışının ne kadar erdiğini siz de biliyorsunuz... Enflasyon ortamında ne verirsek verelim dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor..." diyerek IMF reçetesinin aynısını anlatıyor.

Kendisi zengin oldu.

Zengin gibi yaşıyor.

Başkent Ankara'ya belediye başkanı seçilsin diye gösterdiği aday; "22 arsam, 11 konutum, 2 binam, 1 benzin istasyonum, 25 tarlam, aile şirketimiz üzerine 67 ev, 5 dükkanım var" diye yazılı beyan verdi. Zengin Partisi AKP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayının şişkin mal varlığı, bütün Türkiye'de züğürdün çenesine seçim malzemesi oldu. AKP, ona 22 yıldır oy verenlerin bile gözünde; "sermaye çıkarlarını koruyan, faizciyi, dış dolar sahibini, rant varlıklısını, devlet ihalesi kapma çeteciliğini önceleyen partiye" dönüştü. Tayyip Erdoğan döneminde Türkiye'de gelirin yüzde 65'i en zengin yüzde 1'in elinde toplandı.

Öyküsü bitti!

İktidar siyasetçisi- iktidar zenginleri- 5 koltuklu iktidar bürokratları- aynı anda 40 TV kanalını yandaş havuzunda toplanmış basın arasındaki ilişkinin "kirli çıkarlar üzerine kurulduğunu" ona oy verenler de anladı. Bugün ülkenin içine düştüğü tablo; "yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, adam kayırma, çıkarcılık, rüşvet, torpil, hukuk önünde eşitsizlik, partizanlık, bütün güçleri tek kişide toplayan despotluk ve bunların sonucu olarak ekonomik ve sosyal kalkınmanın verimsizlik batağına saplanması"