Çocuk ve hain!

Bilenler mutlaka vardır. Karadeniz bölgesi tarih boyunca şükürler toprağı oldu. Orada insana ait ve doğaya ait ne varsa hepsine şükür edildi. Karadeniz'de en çok şükür edilenler de çocuklar oldu.Dediler ki: Yeryüzünde kötülükler arasına cennetten bir şeyler katan ve bazen ruhların birbirlerine yaklaşmasını sağlayan çocukluğa şükürler olsun.Dediler ki: Kendini sevdirerek, kendini sevilmeye bırakarak bilmeden ve istemeden yaptığı ve yapılmasına aracılık ettiği iyilikler için çocukluğa şükürler olsun.Çocukluk olmasaydı.İnsanlık da olmazdı.Çocukluk olmasaydı.İcat etmek gerekirdi.Kendileri dünya siyasi tarihine "en küfürbaz siyasetçi" olarak geçmişlerdi. Son 20 yılda mitingde, kürsüde, salonda, camide cemaat arasında, meydanda derya kalabalık önünde, TV'de ekran içinde siyasi rakiplerine savurup hakaret yağdırmadıkları kelime bırakmadılar: "Havlayanlar. Anıranlar. Cinsi, cibilliyeti bozuklar. Satılmış adam. Mankafa. Haysiyetsiz. Onursuz. Şerefsiz. Alçak. Ahlak yoksunu. Soros artığı. Anırsalar da... Anırmasalar da... Kalibresi bozuk. Siyasi eşkıya" diyerek sayıp döktüler. Bütün bu sıfatlar parti liderinin ağzından çıkmıştı.Yetmedi.Bir çocuk aradılar.Karadeniz'de babası hapiste bir çocuk buldular. Onu kendine hakim olamayan çocukluk halinden yakaladılar.Çocuğu aldılar.Kürsüye çıkardılar.Mikrofon verdiler."Hain" dedirttiler.Ve gülüştüler.Gülenlerin arkasında ise "bu durumlara da mı düşecektik" dercesine yüzlerine hüzün çökmüş partililer de vardı. Bu tablo aslında Tayyip Erdoğan'ın ne kadar yalınız olduğunun ve onu "çocuğu siyasete alet etme" diye uyaracak bir dostunun kalmadığının göstergesiydi.Karadeniz bu değil.Türkiye çocukları siyasete alet edip rakip parti başkanına "hain" dedirtip gülüşerek büyüklerden oy toplayacak bir ülke değil. Mukayeseli edebiyat profesörlerinin dünyada çocuklar üzerine yazılmış en iyi 10 şiir arasında değerlendirdikleri bir şiir de Türkiye'de yazıldı:"Çocuklar korkunç Allah'ım,Elleri, yüzleri, saçları.Uyurlar bütün geceYok sana ihtiyaçları.Çocuklar korkunç Allah'ım,Bebek yaparlar haçları.Aşina değiller hatıramızaSeverken aynı ağaçları.(Fazıl Hüsnü Dağlarca.) Yine Türkçe'de ve Türkiye'de çocuğun sormadan, sorgulamadan büyüklere inandığını anlatan en iyi şiirler de yazıldı: "Kur'an okurdu babam bazenGaliba Kadir gecelerindeOnun inanmış sesiyle biz çocuklarDaha küçülürdük odanın en uzak bir yerinde."Çocuklar kime neyi söyleyeceğini bilmeden herkese her şeyi söyleyebilirler. Her Pedagoji sözlüğünün "çocuk maddesinde" yazar: Çocukların vicdanları yoktur. Büyüyerek, büyüklere bakarak, eğitimden, gelenekten, görenekten, okuldan öğrenerek vicdanlarını kazanırlar. Çocuklar kendisine oyuncak verenler mutlu olsun diye siyasi parti liderine "hain" denmeyeceğine ancak büyüyüp vicdan sahibi olunca karar verirler.Çocuğa hain dedirten.Sefilden daha sefildir.Karadeniz'de ve Akdeniz'de ve Türkiye'nin her yerinde ve dünyanın en uzak köşesinde çocukluk