Ara ki Ömer bulasın!

Seçimler yapıldı, iktidarın halkın gönlünde çöküşe geçtiği görüldü. İçinde şu cümlelerin geçtiği bir hayıflanma yazısını ben okudum: "Ayıptır, yazıktır, günahtır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sırtına binmişler, artık yeter! Bu adaylarla, bu teşkilatla AK Parti'nin belediyeleri kaybedeceği belliydi."

Kim sırta binmiş

Niçin izin verilmiş

Biniciler!

Kime özenmişler

Soruların cevabı yok.

Sadece gocunma var.

Oysa 2002 yılının öncesinden beri"Ömerler arıyoruz. Kimsesizlerin kimsesiyiz. Tehditler, sürgünler, mahpuslar, aşağılanmalar, ötekileştirmelere uğrayanların sahibi ve temsilcisi biziz. Türkiye'de batıcıların yokluğa mahkum ettiği dindarların, muhafazakarların iktidarıyız"diyorlardı.

Belediyeler el değiştirdi.

Ara ki, Ömer bulasın!

AKP'li yönetim sırasında belediye binalarının içine yuva yapmış; kaynaklar arsızca ve hayasızca harcanarak gösteriş tüketimi şaha kalkmış örnekler halkın gözü önüne döküldü.

Saltanat.

Şatafat.

Büyüklenme.

Şişkin ego, kibir.

Batı özentisi.

Halkı hakir görme.

Ömer'in esamesi yok.

Çok pahalıya mâl olmuş saray özentisi belediye binaları, padişah dönemini akla getiren şatafatlı başkan odaları, belediye binasında her başkan yardımcısı için ayrı ayrı duşakabinler, şark köşeleri, abdest alırken kolaylık olsun diye özel tasarım lavabolar, 300 araçlık makam otosu filoları, altın varaklı koltuklar, süslü pahalı mobilyalar...

Yaz yaz bitmez.

Geriye ne bırakmışlar

100 milyar TL borç.

Bunlara bir de Meclis'e AKP'den girmiş milletvekillerinin Rolex saat düşkünlüğü ile ıstakoz seviciliği örnekleri de eklendi. İsminin yazılmasını istemeyen okurlarımdan birinin önerisi var. Diyor ki, "Meclis lokantası menüsüne ıstakoz da konulusun"Çünkü Meclis BaşkanıNuman Kurtulmuş, "Milletvekili öyle arkadaşlarımız var ki, sadece bir tek maaşları var. Bütün masraflarını bu tek maaşın içerisinden kendileri yapıyorlar" demişti. Bu açıklamaya göre; milletvekili maaşı ile ıstakoz yenilemez, Rolex saat da alınamaz.

Bu yüzden Meclis Lokantası menüsüne ıstakoz konulmalı ve milletvekillerine sefer taslarıyla evlerine Meclis lokantasından hazır pişmiş ıstakoz alıp götürebilme hakkı da tanınmalı. Buna ilave olarak ayrıca milletvekillerine Hazine'den bir defaya mahsus olarak Rolex saat parası hibe olarak verilmelidir ki, eşitsizlik giderilsin. Böylece AKP'nin Ömerlerin, gariplerin, kimsesizlerin kimsesi ve "ıstakoz bile yiyemiyor- Rolex saat bile alamıyor"diye horlanıp ötekileştirenlerin partisi olmaya devam ettiği inancı devam etsin.

Gidip görenler anlatıyor. 22 yıllık AKP iktidarı döneminde; caddelerinde ithal lüks makam araçlarının hız denemeleri yaptığı lüks, pahalı gökdelenler ile rezidansların yükseldiği, kamu binaları oto parklarında çakarlı makam araçlarının yan yana dizildiği, kiralanmış hazır bekletilen uçaklar, üç koltuklu, beş koltuklu, on beş koltuklu partili bürokratlar, 1100 odalı Külliye Sarayı ile farklı bir Ankara var. Sanki AKP iktidarı dönemindeAnkara'nın tamamı ıstakoz sevici, hepsi Rolex bağımlısı oldu... Meclis Lokantası menüsünde ıstakoz da olmalı ki, Ömerlerin ve kimsesizlerin kimsesi iktidarın 2028'e kadar yaşayabileceğine halk inansın.