Yazan elin kurusun!

O maddeyi yazan elin bir de vicdanı vardır. Bir de aklı, izanı vardır. Belki de evlidir. Eşi ve çocukları da vardır. O maddeyi yazan elin sahibi; "ben bu işçilerin yerinde bir işçi olsaydım" diye bir küçücük, minnacık, toplu iğne başı kadar "empati" yapmış mıdır

Belli ki yapmamış!

Yazan elin kurusun!

Önce "empati" ne demek onu tarif edeyim: "Kardeş" olmak gibi "duygudaş" olmak. Aynı duyguyu aynı şiddette hissetmek. Sahiplenmek. Kendini o kişinin yerine koymak. "İki ayağını o kişinin ayakkabıları içine koyarak" düşünmek, hissettiklerini birebir hissetmek.

O madde!

ÇAYIRHAN Termik santralinin devletin elinden alınıp özel sektör şirketinin patronuna satılmasının ilk adımı olan "şartnamenin" içinde yer alıyor. Bu şartnamenin giriş- bitiriş tamamı 28 sayfada; satışın şartları 24 madde halinde alt alta sıralanmış. 17'ci sırada "17. Madde" olarak yer verilmiş.

Şöyle yazılmış:

"SANTRAL'in kullanımda olan lojmanlarda (800 lojman) oturanlar DEVİR TARİHİ' nden itibaren (yani satıldığı günden) en geç 4 (dört) ay içinde lojmanları boşaltacaklardır. ALICI (yani özel sektör patronu) devir tarihinden sonra lojmanların boşaltılmasına kadar geçecek sürede kira şartlarında bir değişiklik yapılmayacağını kabul ve taahhüt eder"

Bunu yazan Maliye Bakanlığı'na bağlı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nda kadrolu yüksek devlet bürokratı, bir an için kendini ÇAYIRHAN işçisi yerine koysaydı. Eşi ve çocuklarıyla o lojmanlarda otururken; "ÇAYIRHAN'ı satın alan yeni patron sizi ve ailenizi bu lojmanda istemiyor, 4 ay içinde burayı terk edin, yoksa polis çağırır attırırız" baskısıyla karşılaşınca ne hissederdi

Bunu yazan el!

17 kez kurusun.

Sayın yüksek bürokrat!

Ben biliyorum.

Siz yazmadınız.

Size yazdırdılar.

Kim yazdırdı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek mi Ekonomiden sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz mı yoksa bizzat Cumhurbaşkanı'nın kendisi mi; "işçilerin aileleriyle birlikte lojmanlardan çıkartılacağını da yaz ki; ÇAYIRHAN'ı satacağımız özel şirketin patronu uğraşmasın, üzülmesin, psikolojisi daralmasın" demiş olmalılar ki, sen de 17. Maddeyi böylece şartnameye yazdın.

ÇAYIRHAN 1978 yılında EÜAŞ' a bağlı bir devlet şirketi olarak elektrik üretmeye başladı. Bu işçiler 46 yıldır burada ÇAYIRHAN' ın verimli, karlı çalışması elektrik üretimi ile ekonomiye destek olması için emek verdiler. İşçilerle duygudaş olamadınız.

Eliniz kurusun!

Nasıl yazdınız

Şartnamenin 17'ci maddesinin 1'ci şıkkı olarak da; "çalışan nakle tabi personel (yani işçiler) diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledileceklerdir" diye de yazmışsınız fakat "ÇAYIRHAN' da çalışan işçilerin yüzde 99'nun kamu kuruluşlarına nakil hakkı" yasal olarak yok.

Kimi kandırıyorsunuz

Ayıptır!

ÇAYIRHAN: Yılda 3.500.000.000 (3.5 milyar) TL kar eden, yılda 10.000.000.000 (10 milyar) TL değerinde elektrik üretebilen, sadece 800 lojmanın değeri bugün 800.000.000 (800 milyon) lira olan bir devlet malı santral 36.140.000 (otuz altı milyon 146 bin) dolar(TL değil dolar) yenileme yatırımı da devlet şirketi EUAŞ' ın kasasından yapıldıktan sonra sadece 2.000. 000. 000 (2 milyar) TL'ye (biraz üstü, biraz altı da olabilir) özel sektör patronuna "