Cumhurbaşkanı fabrikayı ziyarete gelecekti. O gün patron, genel müdür, müdürler "sevinçli bir telaş" içindeydiler. Hazırlık yapmışlardı.
Kusursuz olsun.
Çok beğenilsin.
İz bıraksın.
İstiyorlardı.
MİT elamanları gelip önceden fabrika ve çevresinde alan güvenliği araştırması yapmışlardı. Metal dedektörler, X- ray cihazları kurulmuştu. Çatılara keskin nişancılar yerleşmiş, sivil kıyafetli polisler kilit noktalarda pür dikkat olmuştu. Ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı ile yan yana gelecek personelin ve basına servis edilecek fotoğraf karelerine girecek işçilerin kimlikleri önceden kontrol edilmişti.
Fabrikanın girişi.
Karşılama noktası.
Konuşma kürsüsü.
Sembolik üretim.
Yemek ve ikram.
Hoş geldiniz pankartı.
Cumhurbaşkanı ile muhatap olup sorularına cevap verecek kadın işçi seçimi, basın için en uygun TV kamerası yeri büyük bir titizlikle hazırlanmıştı.
Cumhurbaşkanı zırhlı aracıyla, ambulans, sinyal kesici, eskort konvoyu ve seçkin heyeti ile geldi. Planlandığı gibi kusursuz karşılandı. Burası Türkiye'nin en çok kadın işçi çalıştıran fabrikasıydı. Cumhurbaşkanı İletişim Başkanlığı; çok parlak siyasi propaganda ve Cumhurbaşkanı ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni parlatmak için "Emekçi Kadınlarla Buluşma Programı" yapılmasını uygun görmüş, propaganda malzemesi olarak bu fabrikayı seçmişti.
1.5 yıl önceydi.
Yüzler gülüyordu.
Cumhurbaşkanı, geldi, gezdi, tanıştı, bu fabrikayı övüp göklere çıkarttı, sahipleri ile işçileri tebrik etti. Kendi döneminde Türkiye'nin sanayi üretiminde nasıl şaha kalktığını TV ekranlarından Türkiye'ye anlatma fırsatı buldu.
20 ay bile dolmadı.
Bu fabrika kapandı.
34 yıllık geçmişi olan fabrikanın sahibinin Denizli'nin Çal İlçesi ile Afyonkarahisar'ın Hocalar mevkiinde 3 fabrikası vardı; üçünü de kapatmak zorunda kaldı.
"Niçin kapattınız"
Sorusuna kibar cümleler seçip; "rekabeti uygulanan programlar (yani krizden çıkmak için başvurulan yol ve yöntemler) nedeniyle yitirdik. Yüksek enflasyona, beklenmedik kur dengesizliğine, kesilen siparişlere yenildik" dedi.
Aslında; "Dikişler tamamen patladı. Eşitsizlik uçurum oldu. Bu ekonomiyi buraya getirenlerin yatacak yeteri kalmadı" demek istedi amakibarlığından ve belki de hazırlanmakta olan "Kredi Garanti Fonu paketinden bize de bir çıkma yaparlar umuduyla" diyemedi. Büyük, orta boy fabrikalar, bir dönemlerin Anadolu Aslanı KOBİ'ler kapanıyor.
Son 1.5 yılda:
132 büyük üretim şirketi mahkemeden aldıkları kararla iflas ettiklerini açıkladı. Bunların içinde TOGG'a üretim hattı kurmuş bir otomasyon şirketi bile vardı. 2025 yılının ilk 4 ayında iflas eden büyük firma sayısı 53 oldu.
Yüksek faiz. TL'nin büyük değer kaybı. Nakit darlığı. Döviz kurundaki beklenmedik artış. Enerji, hammadde fiyatlarının kontrolden çıkan yükselişi. Krizi yönetmek için başvurulan; halka kemer sıktırma uygulamasıyla talep azalması. Makine ve teçhizat yatırımlarının zora girmesi. Aşırı borçlanma.İktidarın sözlerine güvenip dövizle borçlanıp TL ile ödeme üzerine şirket sahibi olma planı yapma yüzünden fabrikalar kapanıyor. Bugün "5 şirketten biri zombi" başlıklı haberler yazılıyor. Zombi ne