2002 seçimleri yaklaşıyor ve ağır ekonomik kriz altında inleyen halkın çoğunluğu koalisyonla iktidar olmuş parti liderleri Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli'den soğumuş, Tayyip Erdoğan'ın partisine sarılıyordu. Halkın ağızında; "Tayyip... Tayyip..." diye onun adı vardı. Gazeteci Nilgün Cerrahoğlu; "demokrasi deyince siz ne anlıyorsunuz" diye sormuştu. O da; "demokrasi bir tramvaydır, biz ona bineriz. Gideceğimiz kadar gideriz, sonra istediğimiz durakta ineriz" demişti.

Yani!

Ben demokrasiyi amacım için kullanırım demiş oldu. Dediğini yaptı. Demokrasi kurumlarını (bağımsız yargı-bağımsız meclis-bağımsız yürütme-bağımsız basın-ifade özgürlüğü-fırsat eşitliği-şeffaflık) tek tek yozlaştırıp yok etti. Demokrasi tramvayından 2018'de tamamen indi. Beklemediği, hesaplamadığı, aklının ucundan geçirmediği başına geldi. Tramvayın altında kaldı. Şimdi siyasi ömrü rayların altında can çekişiyor.

17 Nisan'da 9 ayrı anket firmasının açıkladığı sonuçlar şöyleydi:

YÖNEYLEM:

CHP yüzde 36.1

AKP yüzde 32.5

ALF ARAŞTIRMA:

CHP yüzde 32.1

AKP yüzde 30.7

ANK-AR:

CHP yüzde 33.7

AKP Yüzde 26.7

AREDA:

CHP yüzde 34.9

AKP yüzde 32.6

SONAR:

CHP yüzde 36.6

AKP yüzde 30.4

Dİ-EN:

CHP yüzde 34.6

AKP yüzde 28.7

GENAR:

CHP yüzde 35.6.

AKP yüzde 35.8

PİAR:

CHP yüzde 31.5

AKP yüzde 29.6

BETİMAR:

CHP yüzde 32.5

AKP yüzde 30.5

(9 anket firmasının ortalaması CHP yüzde 34.1 ile birinci parti ve AKP yüzde 30.8 ile ikinci parti)

Bunlar 33 gün önceki sonuçlar. 33 gün içinde halkın gözünde iktidar partisinin dengesizlikleri, kaypaklıkları, huysuzlukları, yalancılığı, samimiyetsizliği her alanda arttı. Anketler yenilenince göreceğiz.

Halk demokrasiye sahip çıktı. Bu sahiplenişin belirtileri yine anketlere yansıyor. ORC Araştırma Şirketi'nin 9-15 Mayıs tarihleri arasında yaptığı araştırmaya göre AKP'nin kalesi olarak bilinen; Kırıkkale, Çorum, Kırşehir, Balıkesir, Manisa ve Denizli'de CHP öne geçti.

Açıkçası; "halk demokrasiye sahip çıktığını" meydanlara akarak gösterdi, gösteriyor ve CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel, halkın gözünde kendisine güvenilecek lider olduğunu ispatladı. CHP, bir anda yüksek elektriği olan, halkın güvenebileceği üç lider; Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş'ı aynı anda var etti.

Halk, İmamoğlu'nun hapse konulmasını; "haksız-hukuksuz-adaletsizce saf dışı bırakma" olarak gördü; "Tayyip Bey sandıkta yarışmaktan korktu Ekrem'i hapse attırdı" diye okudu. Tayyip Erdoğan'ın dava arkadaşı, yoldaşı Bülent Arınç bile "Türkiye'nin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şey adalet" diye konuşmaya başladı. AKP'nin yaptırdığı son aylık araştırmada ise; "ekonomi yönetimine güvenenlerin oranı yüzde 25'e"